Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 31 Mayıs 2019 tarihinde bizzat açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi, 98 sayfa ve 75 maddeden oluşmaktadır. Belgede; Giriş, İlke ve Değerler, Amaç ve Hedefler ve Ek başlıkları altında dört bölüm bulunmaktadır.
İnceleme Raporu düzenlenirken önce kamuoyuna sunulan Belge metninin ana başlıklarına sadık kalınarak bölümlerin özeti ve önemli maddeleri açıklanmıştır. Bu bağlamda; Amaç ve Hedefler bölümünde 9 amaç ve her bir amacı gerçekleştirecek 63 hedef sıralanmıştır. Hedeflere yönelik oluşturulacak eylem planlarının alt basamaklarını teşkil edecek toplam 256 faaliyet maddelenmiştir.
Raporun değerlendirme bölümünde (56. vd. sayfalar) ise faaliyetler esas alınarak Ankara Baro Başkanlığına teklif edilebilecek hususlara yer verilmiştir.
1.BELGENİN İNCELENMESİ
a. Giriş
Yargı Reformu Stratejisi’nin ilk kez hazırlandığı 2009 yılından itibaren plana dayalı reform dönemine geçilmiştir. Bu dönemin ikinci reform belgesi 2015 yılında hazırlanmıştır.
Şimdiye kadar yürütülen çalışmalarla; hukuk devletinin güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesi, etkin ve hızlı işleyen bir adalet sisteminin oluşturulması amaçlanmıştır.
Bu Yargı Reformu Stratejisi’ne ilişkin ihtiyaç tespiti, sistematik ve bütüncül bir bakış açısıyla geniş bir durum analizine dayalı olarak yapılmıştır. Belge’de öne çıkan ana başlıklar;
-Hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi,
-Hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi,
-Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi,
-Sistemin şeffaflığının artırılması,
-Yargısal süreçlerin basitleştirilmesi,
-Adalete erişimin kolaylaştırılması,
-Savunma hakkının güçlendirilmesi ve
-Makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması olarak sıralanmaktadır.
(1). Hak ve Özgürlüklere İlişkin Temel Perspektif
Bu Strateji Belgesinde, demokrasinin güçlendirilmesine, hak ve özgürlüklerin geliştirmesi ve genişletilmesine güçlü bir şekilde vurgu yapılmaktadır.
Hak ve özgürlükler alanında mevzuat iyileştirmeleri ne kadar önemli olursa olsun, reformların başarısında belirleyici olan uygulamadır. Türkiye’de bu konuda son on altı yılda önemli bir zihniyet değişikliği yaşanmış, Belge ile bu değişimin devam etmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.
İnsan haklarının vazgeçilmez bir parçasını oluşturan ifade özgürlüğü, demokrasilerin en önemli koşulu ve unsurudur. Son on altı yıllık süreçte ifade ve medya özgürlüğünün geliştirilmesine yönelik önemli adımlar atılmış ve başta Anayasa olmak üzere mevzuatta köklü değişiklikler yapılmıştır. Belge’de, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesine ilişkin irade ve bu iradeyi hayata geçirmeye yönelik yeni yaklaşımlar ortaya konulmuştur.
Türkiye, “işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans” anlayışını benimsemiştir. Bu anlayış temelinde gerçekleştirilen mevzuat değişikliklerine ilişkin uygulama yakından takip edilmiştir. Geçmişte ileri sürülen sistematik işkence ya da kötü muamele iddiaları artık bulunmamaktadır. Bu alandaki kazanımların korunması iradesine güçlü bir şekilde dikkat çekilmektedir.
Tutuklama bir cezalandırma aracı değil, ceza soruşturma ve kovuşturmalarının etkinliğinin temini için düzenlenmiş bir koruma tedbiridir. Mevzuata göre tutuklama, istisnai nitelikte olup öncelikli olarak değerlendirilecek husus, adli kontrol tedbirinin yeterli olup olmadığıdır. Tutuklulukta geçen sürenin, makul olması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci maddesinde öngörülmüş temel bir ilkedir. Yargı Reformu Stratejisi ile;
– Tutuklamanın istisnai bir tedbir olduğuna,
– Tutuklamanın zorunlu hâllerde ve ölçülü bir tedbir olarak uygulanmasına,
– Tutukluluk süresinin makul olmasına vurgu yapılmaktadır.
Bu kapsamda mevzuatın uygulamayla birlikte değerlendirileceği ve gerekli değişikliklerin yapılacağı iradesi ortaya konulmaktadır.
Terör; demokratik toplum, özgürlükler ve hukuk devleti gibi müşterek değerlerin başlıca düşmanıdır. Bu nedenle terörle mücadele, en başta bu değerleri koruma mücadelesi olarak anlaşılmalıdır. Türkiye; Yeni Yargı Reformu Stratejisi döneminde de terörle mücadele kararlılığında olacağına ve bu konuda zafiyet göstermeyeceğine işaret etmektedir. Belge, Türkiye’nin terörle etkin ve kararlı mücadelesine katkı sağlayacak politikaları dikkate alarak hazırlanmıştır.
Türkiye, adli iş birliği konusunda uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerine şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da uyacağına ve aynı yaklaşımı diğer ülkelerden de beklediğine vurgu yapmaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları ile Avrupa Birliği’nin insan haklarına ilişkin müktesebatı “Avrupa insan hakları hukuku”nu oluşturmaktadır. Türkiye, bu ortak hukukun bir parçasıdır.
(2). Avrupa Birliği Perspektifi
Türkiye, Birliğe üyeliği stratejik bir hedef olarak görmekte ve katılım sürecine bağlılığını korumaktadır. İlk Yargı Reformu Stratejisi, 2009 yılında 23 üncü Fasıl müzakereleri kapsamında gayrı resmi açılış kriterlerinden birini karşılamak amacıyla hazırlanmıştır. Hazırlanan belgenin güncellenmesine yönelik çalışmalar ise 2015 yılında tamamlanmıştır. Bu Belge, üçüncü Strateji Belgesidir.
Türkiye, Kopenhag Kriterleri doğrultusunda bugüne kadar gerçekleştirdiği reform ve uyum çalışmalarıyla, daha özgürlükçü ve katılımcı demokrasiye ulaşma iradesini ortaya koymuştur. Önümüzdeki süreçte yaşanacak dinamik bir reform süreci de bu iradenin güçlü bir biçimde devam ettiğinin göstergesi olacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları ile Avrupa Birliği’nin insan haklarına ilişkin müktesebatı “Avrupa insan hakları hukuku”nu oluşturmaktadır. Türkiye, bu ortak hukukun bir parçasıdır.
Ülkemizin, strateji belgeleriyle somutlaşan reform iradesi, AB katılım süreciyle ilgili siyasi hedeflerin de ötesine geçecek şekilde, sistemin ihtiyaçları ve toplumsal talepler zemininde yükselmektedir.
(3). Adalet Sisteminin İşleyişine İlişkin Temel Perspektif
Anayasa’nın Başlangıç bölümünde kuvvetler ayrılığı prensibine ve bunun kuvvetler arasında iş bölümü ve işbirliği anlamına geldiğine işaret edilmiştir. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin Anayasa’da çerçevesi çizilen faaliyetlerinin denge ve denetim içerisinde yürütülmesi öngörülmüştür. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, her bir erkin işbirliği içerisinde hareketini zorunlu kılmakla birlikte erkler arası dengenin sağlanmasında yargının önemli bir rolü bulunmaktadır. Yargı bağımsızlığı da bu rolün gerçekleştirilmesinde en büyük faktördür. 16/04/2017 tarihinde yapılan halk oylamasıyla kabul edilen anayasa değişikliği, 1982 Anayasasında bugüne kadar yapılan en önemli değişiklik olmuştur. Bu düzenlemeyle, parlamenter hükümet sistemi yerine Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi getirilmiş ve kuvvetler ayrılığı güçlendirilmiştir. Yargı Reformu Stratejisi ile anılan anayasa değişikliği çerçevesinde güçlendirilen kuvvetler ayrılığı prensibinin önemine ve yargının anayasal işlevinin güçlü ve eksiksiz demokrasi açısından hayati nitelikte olduğuna işaret edilmektedir.
Demokratik bir toplumda önemli bir yer tutan adil yargılanma hakkı aşağıda belirtilen hak ve ilkeleri kapsamaktadır:
– Mahkemeye erişim hakkı,
– Bağımsız ve tarafsız yargı yerinde yargılanma hakkı,
– Kanuni hakim güvencesi,
– Masumiyet karinesi,
– Makul sürede yargılanma hakkı,
– Savunma hakkı,
– Silahların eşitliği ilkesi,
– Çelişmeli yargılanma hakkı,
– Gerekçeli karar hakkı,
– Kararların icrası hakkı,
– Aleni yargılanma ve karar hakkı,
– İsnat edilen suçu öğrenme hakkı,
– Tanık dinletebilme ve sorgulama hakkı,
– Tercümandan yararlanma hakkıdır.
“Hukuki dinlenilme hakkı” hak arama özgürlüğünün önemli bir unsurudur. Anayasa’nın 36’ncı maddesi ile bu hak teminat altına alınmıştır. Usul kanunlarında ise bu hakkın uygulanmasında temel kurallar düzenlenmiştir. Bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Bu Belge’de yer alan birçok faaliyet, bu hakkın yeterince korunmasına ve hayata geçirilmesine hizmet etmek üzere belirlenmiştir. Mahkeme ve savcılıkların karşı karşıya kaldıkları ağır dosya yükü, kimi zaman tarafların yeterince dinlenilememesi sonucunu doğurmaktadır.
Dünya genelinde yargı sistemleri için en önemli kavramlardan biri “adalete erişimin kolaylaştırılması” olmuştur. Bunun bir parçasını da adliyelerde yararlanıcıların işlerinin kolaylaştırılması ve yargısal süreçlerde örselenmelerini önleyen uygulamaların geliştirilmesi oluşturmaktadır. Danışma masaları ve ön büro gibi uygulamalar, hizmetlerden memnuniyeti artırmaktadır. Bununla birlikte hizmeti sunanlarla yararlanıcıların kurumsal ve bireysel düzeyde iletişim sorunlarının olduğu ifade edilmektedir. Bu iletişim sorunlarının giderilmesi ancak “insan odaklı” yaklaşımların benimsenmesi ve buna uygun araçların geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Adalete erişimin kolaylaştırılması ayrıca mevzuatın sadeleştirilmesini, adli yardım sisteminin güçlendirilmesini, kırılgan grupların ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşımın benimsenmesini ve savunma hakkının güçlendirilmesini de gerektirmektedir.
Makul sürede yargılanma hakkının temini, yargısal prosedürlerin tüm yönleriyle ele alınmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda yargı sisteminin bütünüyle güçlendirilmesi ve sistemin rasyonel çalışmasına yönelik sadeleştirilmiş süreçlerin oluşturulması önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.
Kovuşturma öncesi eleme araçlarının güçlendirilmesine ve uyuşmazlıkların alternatif yöntemlerle çözülmesine yönelik hedefler yargısal kaliteye katkı sunacak eğilimler arasında yer almaktadır. Yargısal süreçlerin adaleti sağlayacak şekilde sonuçlanabilmesi, her bir aşamanın amaca uygun olarak tamamlanmasına bağlıdır. Yargılamanın kalitesi iyi yürütülmüş bir savcılık faaliyetine, soruşturmanın kalitesi ise iyi yürütülmüş bir kolluk faaliyetine bağlıdır. Benzer şekilde hukuk yargılamalarında ve idari davalarda da yargılama öncesi hazırlık faaliyetlerinin eksiksiz ve doğru şekilde yapılması önemlidir.
Günümüzde, “önleyici hukuk” ya da “koruyucu hukuk”, birçok uygulamayı kapsamına alan şemsiye bir kavram olmuştur. Bu kavram altında incelenen alanlar temel olarak uyuşmazlıkların oluşmasını engellemeye ya da kolay çözülmesini sağlamaya odaklanmıştır. Belge’de; özellikle savunma hakkının, avukatlık mesleğinin, adli yardım sisteminin ve noterlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ile ilgili bölümlerde konuya ilişkin hedefler ortaya konulmuştur.
Yargı sistemi, uyuşmazlıkların derinleştirilmeden ve çoğaltılmadan çözülmesi amacına uygun biçimde geliştirilmelidir. Uzun süren soruşturma ve yargılamalar, infaz uygulamalarından kaynaklanan cezasızlık algısı, uyuşmazlıkları derinleştiren temel faktörler olarak öne çıkmaktadır. Belge’nin temel yaklaşımlarından biri de bunun engellenmesidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi buna hizmet eden araçlardan biridir. Şikâyete tabi suçların kapsamının genişletilmesi, kovuşturma öncesi eleme araçlarının güçlendirilmesi, ceza ve hukuk yargılamalarında basitleştirilmiş, hızlı işleyen usullerin geliştirilmesi ve yaptırım sisteminin yeniden ele alınması öne çıkan diğer hususiyetlerdir.
Yargı sisteminin işleyişi ekonomik yaşamın güven içinde sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ekonomik refahın sağlanması ve toplumsal tabana yayılmasında hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki ana çalışma alanı olarak öne çıkmaktadır. Sonuçları öngörülebilir, şeffaf, kaliteli ve etkin çalışan bir yargı sistemi de ekonomik faaliyetlerin en önemli güvencesini oluşturmaktadır. Belge’nin temel perspektiflerinden birini de yargı ve ekonomi ilişkisi oluşturmaktadır. Gerek hukuk yargılamaları alanındaki gerekse diğer bölümlerde yer alan öneri ve tedbirler bir bütün olarak ekonomik hayatı olumlu yönde geliştirmeye odaklanmıştır.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde önceki Belge döneminde somut adımlar atılmıştır. Bu Belge döneminde de hayata geçirilecek reformlarla, hukukun kolaylaştırıcı imkânlarıyla yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik faaliyetlere devam edilecektir. Yatırım ikliminin korunmasında hızlı ve etkili işleyen yargı sisteminin katkısı büyüktür. Yargı sisteminin bu güvence fonksiyonu gözetilerek yeni belge döneminde, ihtisas mahkemelerinin yaygınlaştırılması ve hâkimlerin uzmanlaşması gibi hedeflerle bu alandaki çalışmalara devam edilecektir.
(4). İkinci Yargı Reformu Stratejisi (YRS) Döneminde Kaydedilen Gelişmeler
İkinci Yargı Reformu Stratejisi’nin uygulanmaya başlandığı 2015 yılından sonra yapılan halk oylamasıyla gerçekleşen Anayasa değişikliği adalet sistemimizde önemli yenilikleri beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda Anayasa’da yer alan ve yargı yetkisinin, Türk Milleti adına “bağımsız” mahkemelerce kullanılacağına dair hüküm, “bağımsız ve tarafsız” mahkemeler şeklinde değiştirilmiştir. Yine aynı değişiklikle Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısı yeniden düzenlenmiş, üye sayısı 13, daire sayısı 2 olmuştur.
Anayasa değişikliği ile Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmış, savaş zamanı hariç disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkeme kurulamayacağı hükme bağlanmıştır. Böylelikle tüm yargılamaların sivil mahkemelerce yapılması sağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı 2014 yılında hazırlanmıştır. Eylem Planı’nın uygulanması titizlikle takip edilmiş ve izleme raporları hazırlanmıştır.
2013 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun ile İnsan Hakları Tazminat Komisyonu kurulmuştur. Komisyon’a ilk olarak AİHM önünde bekleyen makul sürede sonuçlandırılamayan yargılamalar ile mahkeme kararlarının icrasına ilişkin başvuruları inceleme görevi verilmiştir.
2016 yılında, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, ayrımcılığın önlenmesi, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele edilmesi konularında ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur.
2016 yılında yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’yla kişisel verilerin işlenmesinde özel hayatın gizliliğinin ve veri mahremiyetinin korunması sağlanmıştır. Bu Kanun’la ayrıca Kişisel Verileri Koruma Kurumu oluşturulmuştur.
Önceki Belge döneminde kaydedilen önemli bir gelişme ise “Yargıda Hedef Süre” uygulamasının başlatılması olmuştur.
2016 yılında yayımlanan “Adli ve İdari Yargı Faaliyet Raporları Genelgesi” uyarınca ülke genelinde tüm adliyeler 2017 ve 2018 yılında, bir önceki yılı kapsayacak şekilde hazırlanan faaliyet raporlarını kamuoyuna duyurmuşlardır.
İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte Yargıtay ve Danıştay’a gelen dosya sayısı önemli oranda azalmıştır.
Geçtiğimiz sürecin önemli çalışmalarından biri, 2016 yılında yürürlüğe giren Bilirkişilik Kanunu ile mevzuat alanında gerçekleştirilmiştir. Bu düzenleme ile bilirkişilik müessesesi yeniden yapılandırılmış; bilirkişilere sertifika verilmesi, bilirkişilik akreditasyonu, uzmanlık dallarının oluşturulması ve etik kuralların belirlenmesi sağlanmıştır.
Bu dönemde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri konusunda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu yöntemlerden biri de hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk müessesesidir. 2017 yılında iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk dava şartı hâline getirilmiş ve 01/01/2018 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuştur. 2018 yılında ise aynı düzenleme ticari uyuşmazlıklar yönünden yapılmıştır.
Benzer şekilde ceza yargılamasında uzlaşma kurumu da, sistemin iyi işleyişine önemli katkılar yapmıştır. Yapılan kanun değişikliği sayesinde 2017 yılından itibaren uzlaştırma ile sonuçlandırılan dosya sayılarında dikkate değer bir artış yaşanmıştır.
Bu dönemde mağdur hakları konusunda da önemli çalışmalar yapılmıştır. 2013 yılında Adalet Bakanlığı bünyesinde Mağdur Hakları Daire Başkanlığı kurulmuştur. “Ceza Adalet Sisteminde Mağdur Haklarının Güçlendirilmesi Eşleştirme Projesi” ise 2017 yılında başlatılmıştır.
Suç mağduru çocuklar ile şiddet mağduru kadınların ifadelerinin alınmasında kendilerini daha rahat hissetmeleri amacıyla pilot olarak bazı adliyelerde oluşturulan “Adli Görüşme Odaları” yaygınlaştırılmıştır.
İstinaf yargılaması yapan bölge adliye mahkemeleri 20/07/2016 tarihinde 7 yerde faaliyete geçirilmiştir. Bölge adliye mahkemelerinin sayısı 2017 yılında 9’a, 2018 yılında 11’e çıkartılmıştır. İdari yargıda istinaf yargılaması yapan bölge idare mahkemeleri ise 7 yerde faaliyete geçirilmiştir.
Makul sürede yargılanma hakkının güçlendirilmesi için ilk derece mahkemelerinin sayısında artış sağlanmıştır. 2014 yılında adli yargıda mahkeme sayısı 6.084 iken 2018 yılında 6.301 olmuştur. İdari yargıda ise 191 olan mahkeme sayısı 195’e çıkartılmıştır.
2014 yılında hâkim ve Cumhuriyet savcısı sayısı 14.500 iken bu sayı 2019 yılı Şubat ayı itibarıyla 19.394 olmuştur.
Adalet hizmetlerinde görev yapan yardımcı personel sayısında da önemli derecede artış sağlanmıştır. Adalet teşkilatında görev yapan toplam personel sayısı 2014 yılında 100.225 iken bu sayı 2019 yılı itibarıyla 123.175’e ulaşmıştır.
2015 yılında adli yardıma ayrılan bütçe 362.681.936,00 TL iken 2018 yılında 494.935.162,30 TL olmuştur. 2016 yılında başlatılan ve 2018 yılı Temmuz ayı itibarıyla tamamlanan “Türkiye’de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği (AB) Eşleştirme Projesi” ile adli yardım sisteminin eksiklikleri tespit edilmiştir.
Adalete erişim alanında önemli bir boşluğu dolduran diğer bir faaliyet ise, koruyucu hukuk uygulamaları olmuştur. “Koruyucu Hukuk Projesi” ile temel hukuk bilgilerinin küçük yaşlardan itibaren okullarda öğretilmesi ve toplumsal bir hukuk kültürünün oluşturulması hedeflenmiştir.
2016 yılında ayrıca Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu da TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.
Uluslararası alanda aktif bir politika izlenmesi, ilke edinilmiştir. 2012 yılında, bir kısım büyükelçilik ve uluslararası kuruluşlar nezdindeki daimi temsilciliklerde adalet müşaviri görevlendirmesi yapılmıştır.
Adalet Bakanlığı bünyesinde Bilirkişilik Daire Başkanlığı ile Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı oluşturulmuştur. Bu dönemde ayrıca Adalet Bakanlığının yurt dışı teşkilatı da kurulmuştur. Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulu bulunan İnsan Hakları Daire Başkanlığı ise müstakil bir birim hâline getirilmiş ve güçlendirilmiştir. Gelişme yaşanan bir diğer alan ise yardımcı yargı personelinin eğitimine ilişkindir. Bu amaçla Ankara ve Rize Personel Eğitim Merkezleri faaliyete geçirilmiştir.
UYAP Bilişim Sistemi’nin diğer kurumlarla bütünleştirilmesinin
yanı sıra, yararlanıcılara yönelik adalete erişimi güçlendiren birçok uygulama
geliştirilmiştir. Özellikle kolluk birimleri ile entegrasyon, kaydedilen en
önemli gelişmelerden biri olmuştur. Avukatlara sunulan hizmet çeşitliliğini
artırmak ve yargılama işlemlerini daha rahat takip edebilmelerini sağlamak
amacıyla hazırlanan “Mobil Avukat Bilgi
Sistemi” uygulaması da bu dönemde hizmete sunulmuştur.
2017 yılı Ocak ayında “Adli Veri Bankası” oluşturularak daha detaylı istatistikler üretilmeye başlanmıştır.
2014 yılından bu yana 54 hizmet binası tamamlanmıştır.
Bu dönemde standartlara uymayan ceza infaz kurumları kapatılarak modern ceza infaz kurumlarının inşasına devam edilmiştir. Buna bağlı olarak ceza infaz kurumlarının personel sayısı da önemli oranda artırılmıştır. Ceza infaz kurumu personel sayısı, 2014 yılında 49.069 iken 2019 yılı itibarıyla 60.395 olmuştur. Şüpheli, sanık ve hükümlülerin izlenmesinde, gözetiminde ve denetiminde elektronik izleme sisteminin kullanımının yaygınlaştırılması sağlanmıştır.
45 mahalde yeni icra dairesi modeli faaliyete geçirilmiştir. Ayrıca icra daireleri insan kaynakları ve fiziki altyapı yönünden de geliştirilmiştir.
Yargı hizmetlerine 2015 yılında tahsis edilen bütçe 9.078.129.000 TL iken, 2019 yılında bu rakam %120 oranında artırılarak 19.947.534.000 TL’ye yükseltilmiştir.
(5). Hazırlık Süreci
Belge hazırlanırken önceki Yargı Reformu Stratejileri’nin uygulanma durumu, adalet alanında ülke içerisinde ve uluslararası alanda yaşanan gelişmeler ile paydaşların görüşleri dikkate alınmıştır.
Hâkim, savcı, avukatlar ve bakanlık çalışanlarının, yüksek mahkemelerin, hukuk fakültelerinin, sivil toplum örgütlerinin, Türkiye Barolar Birliği ve baroların, ilgili kurum ve kuruluşlar ile gazeteci, yazar, akademisyen ve vatandaşların görüşleri alınmıştır.
Çalışmalar kapsamında, AB, Avrupa Konseyi, Venedik Komisyonu ve diğer uluslararası kuruluşların rapor ve değerlendirmeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınmıştır. Ayrıca, AB, Avrupa Konseyi ve AİHM temsilcileri ile taslak üzerinde gerçekleştirilen görüşmelerden geniş biçimde yararlanılmıştır.
Geçtiğimiz yıllarda uygulanan AB projeleri çıktılarından istifade edilerek pek çok alanda mevzuat değişikliği gerçekleştirilmiştir. Projeler ile elde edilen bu kazanımlardan, geçtiğimiz dönemde olduğu gibi yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hazırlanmasında da faydalanılmıştır.
(6). Kapsam
Yeni Yargı Reformu Stratejisi’nde 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyet yer almaktadır.
Yargı Reformu Stratejisi’nde amaç, hedef ve faaliyetler somut biçimde kaleme alınmıştır.
Belge’nin yayımlanmasını takiben ayrıca açık ve ölçülebilir bir Eylem Planı hazırlanacaktır. Söz konusu Eylem Planı, belirlenen amaç ve hedefler için tahsis edilen bütçeyi, ilgili amaç ve hedefler çerçevesinde sorumlu/ilgili kurumları ve bağlı kalınacak takvimi içerecektir.
(7). İzleme ve Değerlendirme Sistemi
Belge’nin uygulanma durumunun izlenmesi için Adalet Bakanlığı tarafından yıllık izleme raporları hazırlanacaktır.
Belge’nin uygulanmasında ortaya çıkacak sorunların giderilmesi ve izlemenin şeffaf bir anlayışla yürütülebilmesi için Bakanlık dışından ilgili kurum ve kuruluşların da katılımının sağlandığı bir organizasyon yapısı öngörülmüştür. Bu kapsamda Belge’nin yayımlanmasından itibaren en geç üç ay içinde “Yargı Reformu Stratejisi İzleme ve Değerlendirme Kurulu” oluşturulacaktır.
b. İlke ve Değerler
2023 YARGI VİZYONU: Güven Veren ve Erişilebilir Bir Adalet Sistemi oluşturmaktır. Bu bağlamda; belirlenen ilke ve değerler aşağıya çıkarılmıştır. İlke ve değerlerin her biri müteakip aşamada amaç ve hedeflerin belirlenmesinde referans oluşturmaktadır.
-Hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi,
-Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesi,
-Hukuki güvenliğin güçlendirilmesi,
-Adalete erişimin kolaylaştırılması,
-Makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi,
-Yargıya güvenin artırılması,
-İnsan odaklı hizmet anlayışının geliştirilmesidir.
c. Amaç ve Hedefler
Yargı vizyonu çerçevesinde belirlenen 9 amaç ve her bir amacın gerçekleştirilmesi için planlanan hedef sayısı aşağıda sunulmuştur.
–Amaç1:HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ, Hedef sayısı :3
–Amaç2:YARGI BAĞIMSIZLIĞI,TARAFSIZLIĞI VE ŞEFFAFLIĞININ GELİŞTİRİLMESİ, Hedef sayısı :5
–Amaç3:İNSAN KAYNAKLARININ NİTELİK VE NİCELİĞİNİN ARTIRILMASI,Hedef sayısı :7
–Amaç 4 :PERFORMANS VE VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI,Hedef sayısı :15
–Amaç5:SAVUNMA HAKKININETKİN KULLANIMININ SAĞLANMASI, Hedef sayısı :3
–Amaç 6 :ADALETE ERİŞİMİN KOLAYLAŞTIRILMASI VE HİZMETLERDEN MEMNUNİYETİN ARTIRILMASI,Hedef sayısı :11
–Amaç7 :CEZA ADALETİ SİSTEMİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI, Hedef sayısı :8
–Amaç8: HUKUK YARGILAMASI İLE İDARİ YARGILAMANIN SADELEŞTİRİLMESİ VE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI,Hedef sayısı : 7
–Amaç9: ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI, Hedef sayısı : 4
AMAÇ 1
HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ
İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi demokratik sistemlerin temelidir. Bu konudaki duyarlılık demokrasinin derinliğinin ölçüsüdür.
Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden olan Türkiye, uluslararası camianın bu alandaki gelişmelerini özellikle son on altı yıllık süreçte aktif biçimde izlemiştir. Türkiye’de insan hakları alanında mevzuat altyapısında ve uygulamada önemli bir dönüşüm gerçekleştirilmiştir.
Yargı mensuplarının insan haklarına ilişkin duyarlılık ve farkındalığının artırılması için bir dizi eğitim ve farkındalık çalışması planlanmıştır.
Türkiye’nin on altı yıllık süreçte kaydettiği gelişmeler ve bu gelişmelerden önceki durum dikkate alınmadan yapılacak değerlendirmeler eksik olacaktır. Bu süreçte gerçekleştirilen düzenlemelerin bazıları şunlardır:
a)Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi hâlinde milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınması,
b)Kişisel verilerin korunmasının anayasal bir hak olarak ilk defa düzenlenmesi,
c) Bilgi edinme hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması,
d) Çocuk haklarının ilk defa anayasal koruma altına alınması,
e) Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son verilmesi,
f) Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkânının getirilmesi,
g) Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kurulması,
h) Tutuklama tedbirine başvurulmasını zorlaştıracak düzenlemeler yapılması,
i) Hem yerel hem de genel seçimlerde her türlü propagandanın Türkçe’nin yanı sıra farklı dil ve lehçelerde de yapılabilmesinin sağlanması,
j) Ceza mevzuatımızda “eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” düzenlemesine yer verilmek suretiyle ifade özgürlüğünün tahkim edilmesi.
Hak ve özgürlüklere ilişkin ayrıntılı düzenlemeler, hâlen hazırlık çalışmaları devam eden İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alacaktır.
Bu amaç kapsamında yer alan hedef ve faaliyetler belirlenirken başta Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu tarafından hazırlananlar olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların yargı alanına ilişkin belge ve değerlendirmeleri dikkate alınmıştır.
Belge’de ele alınan konuların iki temel yönü bulunmaktadır. Bunlardan biri mevzuat altyapısına, diğeri uygulamaya ilişkindir. Uygulamada insan hakları duyarlılığının artırılmasına ilişkin çalışmalar yapılması planlanmaktadır. Bu çalışmalar özellikle ifade ve basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ve tutuklama tedbirine ölçülü başvurulmasına yönelik olacaktır.
Diğer yandan mevzuat altyapısına ilişkin de geniş bir tarama çalışması yapılarak, bireylerin haklarının korunması ve genişletilmesi için yasal çerçevenin güçlendirilmesine yönelik adımlar belirlenmiştir. Bu kapsamda başta terörle mücadele mevzuatı olmak üzere ifade özgürlüğünü etkileyen mevzuat bu süreçte ele alınacaktır. Tutuklama tedbirine ilişkin hükümler, internet üzerinden erişim engelleme usulleri ile toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin mevzuat da bu kapsamdadır.
İfade özgürlüğünü etkileyen mevzuat üzerinde öngörülen haber verme sınırları içerisinde yer alan, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağına ilişkin düzenlemelerin ceza mevzuatının bütününün değerlendirilmesi suretiyle etkin biçimde uygulanmasına yönelik olacaktır.
Bölge adliye mahkemelerince istinaf incelemesi sonucunda verilen kararların kesinlik sınırının ifade özgürlüğünü ilgilendiren maddeler açısından yeniden belirlenmesi öngörülmektedir.
Böylelikle, kararların Yargıtay tarafından da incelenmesi sağlanarak bireylere ek bir güvence getirilmesi amaçlanmaktadır.
İnternet üzerinden işlenen suçlarla etkin mücadele büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultudaki uygulamaların etkinliği aynı zamanda bireylerin kişilik hakkının korunması açısından da önemlidir. Bununla birlikte erişim engelleme usullerinin ifade özgürlüğünü engellemeyecek ve hukuki güvenceyi daha da güçlendirecek şekilde yeniden belirlenmesinde, gerekli ve zorunlu hallerde erişimin orantılı biçimde sınırlanmasını sağlayacak uygulamaların geliştirilmesinde fayda olduğu değerlendirilmektedir.
Yargı mensuplarının insan haklarına ilişkin duyarlılık ve farkındalığının artırılması için bir dizi eğitim ve farkındalık çalışması planlanmaktadır.
Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının terfi incelemesi ve denetimlerinde AYM ve AİHM kararlarına uygunluğun gözetilmesi de önemli bir yenilik olacaktır. AYM ve AİHM kararlarına uyumsuzluğun, Sözleşme ya da mevzuat hükümlerinin makul yorum farklılıklarını tolere edecek şekilde değerlendirilmesi de önem taşımaktadır. Amaçlanan, hakim bağımsızlığına uygun bir anlayışla, insan hakları konusunda mesleki duyarlılık ve yeterliliğin ölçülmesidir.
Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararlarının, yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak usul kanunlarında açıkça yer alması, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun AB müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilmesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali konusundaki başvuruları incelemek ve gerekiyorsa tazmin kararı vermek üzere yeni bir iç hukuk mekanizması oluşturulması da planlanmaktadır.
HEDEF 1.1
Hak ve özgürlüklere ilişkin standartları yükseltmek üzere mevzuat gözden geçirilecek ve gerekli değişiklikler yapılacaktır.
FAALİYETLER
1.İfade özgürlüğüne ilişkin mevzuat ve uygulama analiz edilerek, bireylerin hak ve özgürlük alanlarını daha da genişletecek düzenlemeler yapılacaktır.
2. İfade özgürlüğünü ilgilendiren yargı kararlarına karşı kanun yolu güvencesi artırılacaktır.
3.Özgürlük ve güvenlik hakkını etkileyen, gözaltı, tutuklama ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin mevzuat ve uygulama gözden geçirilerek, ölçülü bir şekilde uygulanması yönünde değişiklikler yapılacak ve tedbirler alınacaktır.
4.Azami tutukluluk süresine ilişkin hükümler, soruşturma ve kovuşturma aşamaları için ayrı ayrı düzenlenecektir.
5.İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da ve diğer kanunlarda yer alan erişim engelleme usulleri, ifade özgürlüğü çerçevesinde ele alınarak gerekli değişiklikler yapılacaktır
6.Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru üzerinden verdiği ihlal kararlarının, usul kanunlarında yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak yer alması sağlanacaktır.
7.Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, AB müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilecek ve uyumlaştırma çalışmaları tamamlanacaktır.
8.Makul sürede yargılanma hakkının ihlali konusundaki başvuruları incelemek ve tazmin etmek üzere etkili bir mekanizma oluşturulacaktır.
HEDEF 1.2
Yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlanacak ve etkili bir şekilde uygulanacaktır.
FAALİYETLER
1.AYM ve AİHM kararlarında yer verilen ihlal alanlarına ilişkin etkili çözümler geliştirilecektir.
2.İnsan hakları alanında faaliyet gösteren uluslararası koruma mekanizmalarının gözlem ve raporları dikkate alınacaktır.
3.İnsan hakları alanında ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleriyle iş birliği yolları geliştirilecektir.
HEDEF 1.3
Yargı mensuplarının insan hakları konusundaki farkındalığı ve duyarlılığı artırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Hâkim ve Cumhuriyet savcısı kararlarının, AYM ve AİHM kararlarına uygunluğunun meslekte yükselme süreçleri ve denetimlerinde gözetilmesi sağlanacaktır.
2.İfade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere insan hakları konusunda eğitim çalışmaları düzenlenecektir.
3.Başta tutuklamaya ilişkin olmak üzere kararların gerekçelendirilmesi hususunda eğitim çalışmaları düzenlenecektir.
AMAÇ 2
YARGI BAĞIMSIZLIĞI, TARAFSIZLIĞI VE ŞEFFAFLIĞININ GELİŞTİRİLMESİ
Yargı bağımsızlığı, Anayasa’nın “mahkemelerin bağımsızlığı” kenar başlıklı 138’inci maddesinde düzenlenmiş ve devam eden maddelerinde de bunu sağlamaya yönelik güvencelere yer verilmiştir. Yine Anayasa’nın “yargı yetkisi” kenar başlıklı 9’uncu maddesinde, yargı yetkisinin, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılacağı ifade edilmiştir. 2017 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliğiyle metne eklenen “tarafsızlık” ibaresi ile bağımsızlığın, tarafsızlığı da kapsadığına vurgu yapılmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6’ncı maddesi de herkesin kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanma hakkına vurgu yapmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısı 2017 Anayasa değişikliğiyle “bağımsızlık” ve “tarafsızlık” ilkelerine dayandırılmıştır. Kurul’a Parlamento’nun da üye seçmesi sağlanarak Kurul’un demokratik meşruiyeti güçlendirilmiştir. Değişiklik öncesi, hâkimler ve savcılar tarafından Kurul’a iki kez üye seçilmiştir. Gerek hâkim ve savcılar, gerekse kamuoyu tarafından, bu seçimlerin yargıda çalışma barışını olumsuz etkilediği ve siyasi polarizasyona neden olduğu şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Yargı bağımsızlığının sağlanmasının birçok temel enstrümanı bulunmaktadır. Bunların tümü esasında hâkim ve savcıların güçlendirilmesine hizmet etmektedir. Bu nedenle söz konusu amaç kapsamında hâkim ve savcıların mesleki açıdan güçlendirilmesine yönelik hedefler öngörülmüştür.
Bunlardan biri, yargı kamuoyu tarafından yıllardır önemli bir ihtiyaç olarak dile getirilen coğrafi teminatın (yer güvencesi) sağlanmasıdır. Belge’de bu teminat kapsamında öngörülen, belli bir kıdemdeki hakim ve savcıların mesleki başarılarının da gözetilmesi suretiyle istekleri olmaksızın görev yerlerinin değiştirilememesidir. Coğrafi teminat, yalnızca hâkim ve savcıların endişe duymadan yargısal faaliyetlerini sürdürebilmeleri yönünden değil, aynı zamanda yargısal verimliliğin artırılması açısından da önem taşımaktadır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun disiplin kararlarına karşı yargı denetiminin genişletilmesi için anayasa değişikliği önerisinin hazırlanması öngörülmüştür.
Hâkim ve savcılık mesleğine giriş sınavının geniş katılımlı bir heyet tarafından yapılması; atama, nakil ve müstemir yetki sisteminin önceden belirlenen ve ilan edilen takvime ve kriterlere bağlanması da bu dönemde yapılacak önemli çalışmalardan olacaktır.
HEDEF 2.1
Hâkim ve savcıların atama, nakil ile terfi sisteminin nesnel ve liyakate dayalı ölçütlerle geliştirilmesi sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Belirli bir mesleki kıdeme sahip hâkim ve savcılar için coğrafi teminat getirilecektir.
2.Hâkim ve savcılık mesleklerine girişteki mülakat sınavının geniş temsile dayalı bir heyet tarafından yapılması sağlanacaktır.
3.Atama ve nakil mevzuatında yer alan bölge sistemi coğrafi teminat ekseninde yeniden düzenlenecektir.
4.Hâkim ve savcıların terfi sistemi liyakat ve performansı esas alacak şekilde yeniden yapılandırılacaktır.
5.Belirli görevlere atanabilmek için asgari mesleki kıdem şartları yeniden belirlenecektir.
6.Atama, nakil ve müstemir yetki sistemi, makul ve öngörülebilirliği sağlayan bir takvime bağlanacaktır.
7.Adalet Bakanı’nın, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde hâkimleri başka bir yargı çevresinde geçici görevlendirme yetkisi kaldırılacaktır.
HEDEF 2.2
Hâkim ve savcılar hakkındaki disiplin prosedürü yeniden yapılandırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda yer alan disiplin cezaları daha objektif ölçütlerle yeniden belirlenecektir.
2.Hâkim ve savcıların disiplin süreçlerindeki hakları genişletilecektir.
3.HSK’nın disiplin kararlarına karşı yargısal denetim mekanizması genişletilecektir.
4.Kişisel verilerin korunması kaydıyla HSK’nın disiplin kararlarının kamuoyuna açıklanması sağlanacaktır.
HEDEF 2.3
Yargı etiği güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Etik ilkeler belirlenerek uygulama yakından izlenip denetlenecektir.
2.Meslek etiğinin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerde yer alması sağlanacaktır.
HEDEF 2.4
Mevzuat önerileri hazırlanırken, ilgili paydaşların temsilcileri sürece dâhil edilerek, yargıda katılımcılık ve müzakere kültürü geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Mevzuat değişikliği ihtiyaçları belirlenirken düzenleyici etki analizi raporları hazırlanacak ve hazırlanan raporlar kamuoyuyla paylaşılacaktır.
2.İlgili kurum, kuruluş, sivil toplum, akademik ve çeşitli sosyal çevrelerin süreçlere katılımı sağlanacaktır.
HEDEF 2.5
Adli ve idari yargıda, faaliyet raporlarının kapsamı genişletilecek ve kamuoyunda bilinirliği artırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Faaliyet raporlarıyla ilgili merkezî ve yerel basın bültenleri hazırlanacaktır.
2.Faaliyet raporlarının değerlendirilmesine yönelik bir sistem oluşturulacaktır.
3.Faaliyet raporlarının analizi suretiyle yargısal performansı artıracak önlemler alınacaktır.
AMAÇ 3
İNSAN KAYNAKLARININ NİTELİK VE NİCELİĞİNİN ARTIRILMASI
Adalet hizmetlerinde kalitenin en önemli unsuru iyi eğitim görmüş, hukuki altyapısı sağlam, güncel gelişmeleri takip eden, yorumlama yeteneği gelişmiş ve doğru sonuca ulaşan hukukçulardır.
Hukuk fakültelerinin müfredatına dâhil edilecek “Hukuk Türkçesi” dersi de büyük önem taşımaktadır. Söz konusu ders, farklı içeriklerle istisnasız her eğitim yılında alınması zorunlu bir ders olacak ve böylece hukuk öğrencilerine basit, anlaşılır, kesin, standart bir hukuk Türkçesi kazandırılacaktır.
Fakültelerdeki eğitimin uygulama ile bağının kurulması için hukuk klinikleri önemli imkânlar sunmaktadır. Türkiye’de klinik uygulamaları son yıllarda artış göstermektedir. Bu konudaki çalışmaların Türkiye Barolar Birliği, barolar ve hukuk fakülteleriyle iş birliği yapılarak sürekli hâle getirilmesi planlanmaktadır.
Hâkim ve savcı yardımcılığı kadrosunun oluşturulması da stratejik yaklaşım olarak benimsenmiştir. Hâkim ve savcı yardımcılığı sınavına hukuk mesleklerine giriş sınavında başarılı olan hukuk fakültesi mezunları ile belirli bir süre avukatlık yapanlar başvurabilecektir.
Bugün için avukatlık ve noterlik mesleklerine giriş için bir sınav bulunmamaktadır. Avukatlık için daha önce yapılan düzenlemeden vazgeçilmiştir. Hazırlık sürecinde bu alandaki ihtiyaç başta Türkiye Barolar Birliği ve barolar olmak üzere hukuk fakülteleri ve diğer yargı aktörlerince dile getirilmiştir. Hukuk fakültesi mezunlarının hâkim ve savcı yardımcısı, avukat ve noter olabilmeleri için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı”na tâbi tutulmaları bu ihtiyacın giderilmesini sağlayacağı konusunda bir konsensüs oluşmuştur. ÖSYM tarafından yapılacak sınavdan yeterli puan alanlar doğrudan avukatlık stajına başlayabilecek; hâkimlik, savcılık ve noterlik için ayrıca mahsus sınava girebileceklerdir. Hukuk mesleklerine giriş sınavında başarı sınırı tüm meslekler için aynı olacak şekilde belirlenecektir. Bu sınavda yeterli puan alamayanlar hukuk fakültesi mezunu olarak diğer bütün haklarını koruyacaktır. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın, düzenlemenin yapıldığı tarihten sonra hukuk fakültelerine giren öğrenciler için uygulanması öngörülmüştür.
HEDEF 3.1
Hukuk eğitiminin niteliğinin artırılması için yeni bir model oluşturulacaktır.
FAALİYETLER
1.Hukuk eğitiminin modeli, fakültelerin eğitim süresi ve kontenjanları ile fakültelere girişte aranan başarı sıralama ölçütü niteliğin artırılması için yeniden belirlenecektir.
2.Hukuk fakültelerinde mevcut akademik kadroların niceliği ve niteliğine ilişkin temel ilkeler yeniden belirlenecektir.
3.Hukuk fakültelerinde denklik uygulamasına ilişkin kriterler yeniden belirlenecektir.
4.Hukuk fakültelerinde okutulan müfredat, analitik düşünme kabiliyetini geliştirecek bir anlayışla yenilenecektir.
5.Hukuk fakültelerindeki müfredatta, Türkçeyi etkili, öz ve doğru kullanmaya ve mesleki etiğe yönelik derslerin yer alması sağlanacaktır.
6.Hukuk klinikleri uygulaması yaygınlaştırılacak ve öğrencilerin adli ve idari yargı birimlerinde staj yapmalarına imkân sağlanacaktır.
HEDEF 3.2
Hukuk alanındaki mesleklere giriş sisteminde yeni bir model getirilecektir.
FAALİYETLER
1.Hukuk fakültesi mezunlarının hâkim-savcı yardımcısı, noter yardımcısı olabilmeleri ve avukatlık stajına başlayabilmeleri için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı” getirilecektir.
2.Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olanların hâkim ve savcı yardımcılığı ile noter yardımcılığına mahsus sınavlara girebilmeleri sağlanacaktır.
HEDEF 3.3
Hâkim ve savcı yardımcılığı müessesesi oluşturulacak ve mesleğe giriş usulü değiştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Türk yargı sistemine hâkim ve savcı yardımcılığı müessesesi kazandırılacaktır.
2.Bu kadroda geçen belli süreden sonra hâkimlik ve savcılık mesleğine geçiş için ayrıca bir sınav yapılacaktır.
3.Hâkim ve savcı yardımcılarının mesleğe daha iyi hazırlanmaları için adalet hizmetlerine katılımı sağlanacaktır.
HEDEF 3.4
Yargıda meslek öncesi ve meslek içi eğitimin niteliği geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Hâkim ve savcıların meslek öncesi ve meslek içi eğitimlerinin akademik bir yaklaşımla yeni bir kurumsal yapıya kavuşturulması için Türkiye Adalet Akademisi kurulacaktır.
2.İnsan hakları hukukunun meslek öncesi ve meslek içi eğitimlerin bir parçası olması sağlanacaktır.
3.Hukuk metodolojisi ve hukuki argümantasyon programlarının meslek öncesi ve meslek içi eğitimlere kazandırılması sağlanacaktır.
4.Yargı teşkilatında sürekli ve zorunlu eğitim modeline geçilecektir.
5.Hizmet içi eğitimler hâkim ve savcıların terfilerinde dikkate alınan kriterlerden biri olacaktır.
6.Hukuk ve ceza yargılamalarında sistemin parçalarını oluşturan yeni ya da yeterince uygulanmayan müesseseler ile uzmanlık gerektiren alanlara yönelik eğitimler düzenlenecektir.
7.Adli kollukla ortak eğitim çalışmaları düzenlenecektir.
8.Yurt dışında yabancı dil öğrenimi gören ve lisansüstü eğitim alan hâkim ve savcı sayısı artırılacaktır.
HEDEF 3.5
Yargı çalışanlarına ilişkin eğitim faaliyetleri güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Personel eğitim merkezlerinin sayısı artırılacaktır.
2.Personel eğitim merkezlerinin eğitim modülleri ve eğitim programları güçlendirilecek, eğitim personel sayısı artırılacaktır.
HEDEF 3.6
Mesleki ve teknik liselerin adalet alanları ile adalet meslek yüksekokullarının kapasiteleri geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Adalet meslek yüksekokulları ile mesleki ve teknik liselerin adalet alanlarının sayısı ve kontenjanı artırılacaktır.
2.Adalet personeli alımına ilişkin sınavlarda bu okulların mezunlarına öncelik tanınmasına ilişkin düzenleme yapılacaktır.
3.Uygulanan eğitim programı adalet sisteminin ihtiyaçlarına göre çeşitlendirilecektir.
4.Adalet meslek yüksekokullarında infaz personeli yetiştirilmesine yönelik programlar yaygınlaştırılacaktır.
HEDEF 3.7
Hâkim, Cumhuriyet savcısı ve yargı çalışanı sayısı iş yüküyle orantılı olacak şekilde artırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Yargı teşkilatının hâkim, savcı ve personel sayısı Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin kişi başına düşen ortalamaları ve fiîli iş yükü dikkate alınarak artırılacaktır.
2.Hâkim, savcı ve personel alımında kadın-erkek eşitliği ilkesinin gözetilmesine devam edilecektir.
3.Adliyelerde görev yapan psikolog, sosyolog, uzman çalışmacı gibi uzman personel sayısı artırılacaktır.
AMAÇ 4
PERFORMANS VE VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI
Belge’nin bu bölümünde sistemin etkili işleyişini önleyen bazı sorunlara değinilmiş ve çözümler üretilmiştir. Bu sorunlardan biri de bilirkişilik uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Önceki dönemde, bilirkişilik kurumuna yönelik bir mevzuat düzenlemesi yapılmıştır. Bu mevzuat düzenlemesiyle getirilen yeni bilirkişilik sisteminin, uygulamada görülen aksaklıkların giderilmesi suretiyle tüm yönleriyle bu dönemde hayata geçirilmesi öngörülmektedir.
Bu Strateji Belgesi döneminde yerel düzeyde de hedef yargılama sürelerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Yazı işleri hizmetlerine işlerin hızlandırılmasını, hâkim ve savcıların soruşturma ve davaların esasına yoğunlaşmalarını sağlayacak bir hüviyet kazandırılması elzemdir.
Yargıda bilişim sistemlerinin kullanımı, bir yandan toplam performansı olumlu etkilerken diğer yandan yargıya erişim imkânlarını artırmaktadır. Türk adalet sisteminde bilişim teknolojilerinin kullanımı dünya ortalamasının oldukça üzerindedir.
Avrupa Konseyi’nin ilke ve tavsiyelerine uygun biçimde ve hukuki güvencelerin korunması ilkesine aykırı olmayacak şekilde yargıda “yapay zekâ” uygulamalarının kullanılmasına yönelik çalışmalar, bunlardan biri olacaktır.
Zorunlu elektronik tebligata ilişkin düzenleme 2018 yılı itibarıyla yapılmıştır. Ayrıca elektronik tebligat uygulaması yanında usulsüz tebliğ işlerinin önlenmesi için tebligat görevlilerine eğitim verilmesi de planlanmıştır.
Bu Strateji Belgesi’yle öngörülen en önemli yeniliklerden biri de hâkimlerin ceza ve hukuk hâkimi olarak ayrılmalarının öngörülmesidir.
Çözümü uzmanlık gerektiren davaların (ticari davalar, fikrî ve sınai haklardan kaynaklanan davalar gibi) il merkezlerindeki ihtisas mahkemelerinde görülebilmesi hâlihazırda HSK kararıyla bazı yerlerde uygulanmaktadır. Bu uygulamanın ülke geneline yaygınlaştırılması bu Strateji Belgesi döneminde değerlendirilecektir.
İstinaf yargılaması yapan bölge adliye mahkemeleri geçtiğimiz Strateji Belgesi döneminde 11 yerde faaliyete geçirilmiştir. Bu dönemde hâlihazırda faaliyette bulunmayan 4 istinaf mahkemesi de faaliyete geçirilecektir.
Duruşma kayıt sistemi değiştirilecek ve aşamalı olarak bilişim sistemi üzerinden doğrudan kayıt sistemine geçilecektir.
Duruşmasız çözülebilecek uyuşmazlıklara ilişkin çalışma yapılacaktır.
Mahkemelerin duruşma takvimlerinin, öngörülebilirliği sağlayacak şekilde hazırlanması ve uygulanması sağlanacaktır.
Belge’de Cumhuriyet savcısı sayısının artmasına bağlı olarak asliye ceza mahkemelerinde duruşma savcılığı uygulamasının getirilmesi öngörülmektedir.
Başta vasilik kararları olmak üzere yabancı mahkemeler tarafından verilen kararların tanımasına ve tenfizine ilişkin süreçlerin ele alınması öngörülmektedir.
Mukayeseli hukuk alanında da çalışmalar yapacak bir enstitünün kurulması bu dönemin önceliklerinden olacaktır.
Belge’de ayrıca yeni bir adliye mimarisi anlayışına vurgu yapılmıştır. Adliye mimarisinin bir yandan adalete erişimle, diğer yandan çalışma verimliliği ile yakından ilgisi bulunmaktadır. Bu nedenle farklı bloklardan oluşan (savcılık, hukuk mahkemeleri, ceza mahkemeleri gibi) yapılara ihtiyaç bulunmaktadır. Bundan hareketle farklı tip ve büyüklükte projeler geliştirilmesi ve uygulanması planlanmaktadır.
HEDEF 4.1
Adalet sisteminde performans ölçümü ve geliştirilmesi ile kalitenin artırılmasına yönelik araçlar güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Yargıda performans kriterleri yeniden belirlenecek ve uzun süren soruşturma ya da davalar için “Performans Esaslı İzleme Sistemi” oluşturulacaktır.
2.HSK Teftiş Kurulu bünyesinde Yargıda Performans Ölçüm ve Takip Merkezi kurulacaktır.
3.Hizmet kalitesinin artırılması ve yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması için adalet komisyonlarının yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenecektir.
HEDEF 4.2
“Yargıda Hedef Süre” uygulaması vasıtasıyla sistemin şeffaflığı artırılacak ve makul sürede yargılanma hakkı daha etkin korunacaktır.
FAALİYETLER
1.Hedef süre uygulaması takip edilecek ve hedef süreyi aşan dosyalara yönelik önlemler alınacaktır.
2.Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde uygulanacak hedef süreler belirlenecektir.
3.Savcılık ve mahkemelerin genel hedef süre içerisinde kalarak kendi hedef sürelerini belirlemeleri sağlanacaktır.
4.Adli süreçler esnasında bilgi ve belge istenilen kurum ve kuruluşların istemleri en kısa sürede yerine getirmelerine yönelik tedbirler geliştirilecektir.
HEDEF 4.3
İhtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar artırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Hâkimlerin meslek hayatları boyunca ceza ve hukuk hâkimi olarak ayrışmaları ve bu yönde ihtisaslaşmaları sağlanacaktır.
2.İhtisas gerektiren çevre, imar ve enerji gibi alanlarda özel mahkemeler kurulacaktır.
3.Bazı davaların (ticari davalar, fikrî ve sınai haklardan kaynaklanan davalar gibi) il merkezlerindeki ihtisas mahkemelerinde görülebilmesine yönelik çalışma yapılacaktır.
4.Bazı ihtisas mahkemelerinde görev yapan hâkimlerin bu mahkemelerde görev almadan önce ya da gerektiğinde görevleri süresince eğitim almaları sağlanacaktır.
HEDEF 4.4
İstinaf mahkemeleri güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Yeni bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçirilecektir.
2.Hakim, savcı ve personel sayıları ile birlikte daire sayıları artırılacaktır.
3.Bireylerin hukuki güvencelerinin korunması ilkesinin de gözetilmesi suretiyle yargılamaların uzamasının önüne geçilmesi için kanun yolu düzenlemeleri gözden geçirilecektir.
4. Bölge adliye mahkemeleri bünyesindeki ceza dairelerinin istinaf usulündeki bozmaya ilişkin yetkileri yeniden düzenlenecektir.
5.İstinaf mahkemeleri arasında oluşan kesin nitelikteki karar farklılıklarını giderecek bir sistemin kurulması sağlanacaktır.
HEDEF 4.5
Bilirkişilik sisteminin etkinliği ve verimliliği artırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Alanında ve konusunda uzmanlaşmış kişilerin bilirkişilik sistemine dâhil edilmesi sağlanacaktır.
2. Bilirkişilik hizmetlerinin denetim ve performans sisteminin usul ve esasları ile bilirkişilerin uzmanlık alanlarına göre belirli bir sürede bakabilecekleri dosya sayısı tespit edilecektir.
3.Bilirkişilerin uyacağı rehber ilkeler ve hazırlayacakları raporların standartları belirlenecek ve uygulama birliği oluşturulacaktır.
4.Bilirkişi olarak hizmet verecek özel hukuk tüzel kişilerinin ve bu tüzel kişilik bünyesinde bilirkişi olarak çalışacakların taşıması gereken nitelikler ile faaliyet gösterecekleri temel ve alt uzmanlık alanları belirlenecektir.
HEDEF 4.6
Tebligattan kaynaklanan sorunlar giderilecektir.
FAALİYETLER
1.Elektronik tebligat uygulaması yaygınlaştırılacaktır.
2.Tebligattan kaynaklanan sorunların önlenmesi için tebligat görevlilerine yönelik, mahallinde zorunlu eğitim şartı getirilecektir.
3.Tebligat mevzuatı tebligat yapılmasını önlemeye yönelik davranışları engelleyecek şekilde yenilenecektir.
HEDEF 4.7
Teknolojik imkânlardan da yararlanılarak adalet hizmetlerinin vatandaş odaklı sunulması sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Yurt dışında yaşayan vatandaşların adli işlerinin kolaylaştırılması için bilişim sisteminin yurtdışı temsilcilikleri ile entegrasyonu sağlanacaktır.
2.Adliye bulunmayan ilçelerde SEGBİS üzerinden ifade ve beyan verme imkânı sağlanacaktır.
3.Büyük havalimanlarında SEGBİS üzerinden ifade ve beyan verme imkânı sağlanacaktır.
4.Mahkeme nöbet sistemi daha da iyileştirilecektir.
HEDEF 4.8
Duruşma saatlerinin aynı ya da çok kısa aralıklarla verilmesi uygulamasına son verilecek ve duruşmaların hâkim, savcı ve avukatların işin usulüne ve esasına yoğunlaşmasını mümkün kılacak şekilde yeniden tasarlanması sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Asliye ceza mahkemelerinde duruşma savcılığı uygulamasına yeniden geçilecektir.
2.Duruşmasız çözülebilecek uyuşmazlıklara ilişkin usuller geliştirilecektir.
3.Duruşma takvimlerinin, öngörülebilirliği mümkün kılacak şekilde hazırlanması ve uygulanması sağlanacaktır.
4.Duruşma kayıt uygulaması değiştirilecek; aşamalı olarak, bilişim sistemi üzerinden “doğrudan kayıt” uygulamasına geçilecektir.
5.Hukuk mahkemelerinde SEGBİS uygulaması yaygınlaştırılacaktır.
6.Davaların tek celsede bitirilmesi kuralına riayet edilmesinin sağlanması için çalışmalar yapılacaktır.
7.Mahkeme hâkiminin mazereti nedeniyle keşif ve duruşmalara katılamayacağının taraf avukatlarına bildirilmesi sağlanacaktır.
8.Ara kararların amaçlarına uygun olarak yerine getirilip getirilmediğinin celse arasında kontrol edilmesini zorunlu kılacak düzenlemeler yapılacaktır.
HEDEF 4.9
Mahkeme yazı işleri müdürlükleri güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Yazı işleri müdürlüğünün görev ve yetkileri genişletilecek ve “kariyer meslek” olarak yeniden yapılandırılacaktır.
2.Ön inceleme duruşmasından önce tensip zaptı ile belirlenen işlemlerin kalem tarafından eksiksiz şekilde yapılmasına ve takibine yönelik düzenlemeler yapılacaktır.
3.Adli ve idari yargı mahkemelerinde ön bürolar oluşturulacaktır.
4.Kalem personeli değişikliklerinde mahkeme hâkiminin görüşünün alınması sağlanacaktır.
HEDEF 4.10
Yargıda bilişim sistemleri geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Bilişim sisteminin siber güvenlik standartları geliştirilecektir.
2.Yargıda “yapay zekâ ve uzman sistem” uygulamalarının kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.
3.Bilişim sistemi, günümüz teknolojilerine uyumlu olacak şekilde kullanıcı dostu uygulamalarla yenilenecektir.
HEDEF 4.11
Adli Tıp Kurumu’nun kapasitesi güçlendirilecek ve adli tıp hizmetleri ülke geneline yaygınlaştırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Adli Tıp Kurumu’nun insan kaynakları ile fiziksel ve teknolojik altyapısı güçlendirilecektir.
2.Uluslararası akreditasyon kapsamı genişletilecektir.
3.Adli Tıp Kurumu’na gönderilen dosyalarda bulunması gerekli bilgi ve belgelere ilişkin standartlar belirlenecektir.
4.Adli Tıp Kurumu’nda “hedef süre uygulaması” hayata geçirilecektir.
HEDEF 4.12
Üniversitelerle iş birliği hâlinde çalışmalar yapmak üzere bir enstitü kurulacaktır.
FAALİYETLER
1.Bünyesinde ceza hukuku, infaz hukuku, özel hukuk, idare hukuku ve mukayeseli hukuk gibi bölümlerin yer alacağı bir enstitü kurulacaktır.
HEDEF 4.13
Uluslararası adli yardımlaşma ve adli iş birliği geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Adalet Bakanlığı’nın yurt dışı teşkilatı güçlendirilecektir.
2.Adalet müşavirlerinin çalışma usul ve esasları, yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın hukuki ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden belirlenecektir.
3.Adli yardımlaşma konusunda adliyelerde irtibat noktaları belirlenecek ve eğitimler düzenlenecektir.
4.Yabancı mahkemelerce verilen kararların tanıma ve tenfizine ilişkin usuller gözden geçirilecek ve basitleştirilecektir.
5.Sınır aşan örgütlü suçlar, terör, terörizmin finansmanı, sanal ortamda işlenen suçlar, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve uyuşturucu madde ticareti suçları alanında uluslararası iş birliği geliştirilecektir.
HEDEF 4.14
Yargı teşkilatının AB katılım sürecine ilişkin proje geliştirme ve uygulama kapasitesi güçlendirilecek, yargı mensuplarının AB hukuku konusunda farkındalığının artırılması sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.AB projeleri konusunda yurt içi ve yurt dışında eğitimler düzenlenecektir.
2.Projelerin etkinlik ve sürdürülebilirliğinin ölçülmesi ve takip edilmesine ilişkin kapasite geliştirilecektir.
3.Proje aşama ve sonuçlarına ilişkin raporlar hazırlanıp kamuoyuna duyurulması sağlanacaktır.
4.Yargı alanında AB’nin ilgili mevzuatı ile Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın önemli kararlarının çevirisi yapılacaktır.
5.Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin yıllık ilerleme raporları değerlendirilerek eylem planları hazırlanacaktır.
6.Yargı alanında faaliyet gösteren AB kuruluşlarıyla (EJN, Eurojust) ilişkiler geliştirilecektir.
7.Yargı mensuplarının başta Avrupa Birliği Adalet Divanı olmak üzere AB kurumlarında staj görmeleri sağlanacaktır.
HEDEF 4.15
Yeni bir adliye mimarisi anlayışı geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Yeni hizmet binalarında mahkemeler ve Cumhuriyet savcılıklarının mekânsal olarak ayrılması sağlanacaktır.
2.Çalışma verimliliğini artıracak bir anlayışla farklı tip ve büyüklükte projeler geliştirilecek ve uygulanacaktır.
3.Yeni binalar tasarlanırken çevreyi gözeten, çocuk, aile, mağdur ve tanıkların ihtiyaçlarını da karşılayan uygulamalar geliştirilecektir.
4. Aynı adliyenin hizmet binalarının farklı yerlerde olmasının önüne geçilerek hizmete erişim kolaylaştırılacaktır.
AMAÇ 5
SAVUNMA HAKKININ ETKİN KULLANIMININ SAĞLANMASI
Maddi gerçeğe ulaşılması, ancak yargılamayı hâkim, savcı ve avukatların kolektif çabayla yürüttükleri bir faaliyet olarak kabul eden, buna uygun bir mevzuat altyapısını oluşturan bir sistem vasıtasıyla mümkündür.
Hukukun üstünlüğü ilkesinin eksiksiz biçimde vücut bulmasının ön koşullarından biri de savunma hakkının sağlanmasıdır.
Köklü bir tarihi olan savunma hakkının bir vekil, temsilci, müdafi aracılığı ile kullanılması, avukatlık mesleğini doğurmuştur. Avukatlık mesleği ülkemizde kamu hizmeti olarak tanımlanmaktadır. Bu kamu hizmetinin nitelikli biçimde yerine getirilmesi avukatlık mesleğinin güçlendirilmesini gerektirmektedir.
Bugün için avukatların rolü sadece soruşturma ve yargılamalar açısından anlam ifade etmemektedir. Bu meslek ekonomik ve sosyal ilişkilerde giderek daha fazla işlev görmektedir. Bu işlev vatandaşlar için hukuki güvenliği temin etmekte ve koruyucu hukuk anlayışını güçlendirmektedir.
Bu Strateji Belgesi döneminde avukatlık mesleğine ilişkin köklü değişiklikler yapılması planlanmıştır.
Hukuk dünyamızda yaşanan gelişim ve değişimle birlikte başta avukatlık mesleğine giriş usulü ve avukatlık stajı olmak üzere pek çok konunun gözden geçirilmesi ve mesleğin geleceği açısından kalıcı çözümler üretilmesi zorunlu hâle gelmiştir.
Ülkemizde hukuk fakültesi mezunları sınava tabi tutulmaksızın baro levhasına kaydolmakta ve avukatlık mesleğine başlayabilmektedir. 2002 yılında avukat sayısı 46.552 iken 2019 yılı itibarıyla bu sayı 130.873 olmuştur. Bu durum, sayısı her geçen yıl artan hukuk fakültesi mezunlarının avukatlık mesleğine doğrudan girmesine yol açmaktadır. Bugün için hemen hemen her ülke çeşitli eleme sistemleri öngörmektedir.
Belge’de bu ihtiyacın karşılanabilmesi için hukuk eğitiminden sonra ayrı bir genel sınav (Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı) öngörülmektedir. Bu durumda hukuk fakültesi mezunlarının avukatlık stajına başlayabilmeleri için hâkimlik ve savcılık mesleğinde olduğu gibi merkezi bir sınavda başarılı olmaları gerekecektir. Bu sınavın ÖSYM tarafından yapılması öngörülmektedir.
Mevcut avukatlık stajının güçlendirilmesine ihtiyaç olduğu konusunda yargı kamuoyunda fikir birliği bulunmaktadır. Avukatlık stajının yeniden yapılandırılması mesleki kalite açısından son derece önemlidir. Bu itibarla avukatlık stajının süresi ve içeriğinin daha verimli olacak şekilde düzenlenmesi öngörülmektedir. Avukatlık stajı yapanlar staj süresince sigortalı olarak çalışamamaktadır. Bu durum, stajın verimliliğini düşürmekte ve mağduriyetleri beraberinde getirmektedir. Bundan hareketle avukat stajyerlerinin staj süresince ekonomik olarak desteklenmesine yönelik çalışmalar yürütülecektir.
Ülkemizde avukatla temsil zorunlu olmadığından hukuki ve teknik bilgi gerektiren pek çok dava vatandaşlar tarafından hukuki yardım olmaksızın açılmakta, bu durum yargılamaların uzun sürmesi yanında hatalı sonuçlanmasına neden olmaktadır. Avukatla temsil zorunluluğu ilk bakışta hak arama özgürlüğüne bir kısıtlama gibi gözükse de maddi durumu yetersiz olanların bu ihtiyacı adli yardım sistemi ile devlet tarafından karşılanacaktır.
Hâkim ve savcılar ile avukatların katıldığı bilimsel etkinlik ve programlar gerçekleştirilecektir.
Vergi yükünün adalete erişimle doğrudan bağlantısı bulunmaktadır. Bu itibarla bazı yargısal süreçlerdeki (aile hukuku, iş uyuşmazlıkları ve çocuklara yönelik yargısal süreçler gibi) avukatlık hizmetinden alınan vergilerde indirim yapılmasının adalete erişim hakkını geliştireceği değerlendirilmektedir.
Avukatlık mesleğinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılırken kamuda çalışan avukatların sorunları da gözden kaçırılmamalıdır. Kamuda çalışan avukatların farklı statülerde çalışmaları, denetimleri, mali ve özlük hakları ile ilgili konuların da yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Günümüzde avukatlık uluslararası bir meslek hâline gelmiştir. Bugün için avukatlarımız dünyanın birçok yerinde önemli hukuksal süreçlerde rol almaktadırlar. Ayrıca yurt dışında düzenlenen mesleki eğitim,seminer ve toplantılara katılma ihtiyacı da her geçen gün artmaktadır. Avukatların da bazı kamu görevlileri gibi belirli bir kıdeme eriştikten sonra mesleklerinin icrası açısından zorunlu bir ihtiyaç olan hususi damgalı pasaport edinme hakkına sahip olmalarının sağlanması için çalışmalar yürütülecektir.
Yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsil eden avukatlar ve onların meslek kuruluşları olan baroların işlevlerini sağlıklı biçimde yerine getirmeleri ancak adliyelerde gerekli fiziksel ihtiyaçların karşılanması hâlinde mümkün olabilecektir. Bu konuda gerekli çalışmalar, imkânlar ölçüsünde gerçekleştiriliyor olmakla birlikte Belge’de işin önemine binaen konuya vurgu yapılmıştır.
HEDEF 5.1
Niteliğin artırılması hedefi çerçevesinde avukatlık mesleğine giriş usulü değiştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Avukatlık stajına başlamak için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı”nda başarılı olma şartı getirilecektir.
2. Avukatlık stajının süresi ve verimliliği hususlarında çalışmalar yapılacaktır.
3. Avukat stajyerlerinin staj süresince sigortalı olarak çalışabilmelerine ilişkin düzenlemeler yapılacaktır.
HEDEF 5.2
Savunmanın yargılamalara etkin katılımı sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Avukatların bilgi ve belge temin etmelerine ilişkin yasal yetkilerinin genişletilmesi sağlanacaktır.
2.Hukuki güvenliğin artırılması için bazı iş ve işlemlerin avukat aracılığıyla yapılması sağlanacaktır.
3.Bazı davalarda avukatla temsil zorunluluğu hususunun yargı kamuoyunda tartışılması sağlanacak ve bu konuda bir yaklaşım geliştirilecektir.
4.Avukatların sundukları belgelere güvenin esas olduğuna, makul gerekçeye dayanan taraf itirazı hâlinde belgenin inceleme konusu yapılacağına ilişkin düzenleme yapılacaktır.
5.Vatandaşların adalete erişim hakkının güçlendirilmesi için avukatlık hizmetleri üzerindeki vergi yükü yeniden değerlendirilecektir.
HEDEF 5.3
Yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsil eden avukatların mesleklerini daha rahat ifa edebilmelerine yönelik yeni uygulamalar geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik mevzuatta iyileştirme yapılacaktır.
2.Mesleklerini icra ederken avukatlara adli ve idari yargı hizmet binalarında gerekli kolaylıklar sağlanacaktır.
3.Avukatların hususi damgalı pasaport alabilmeleri gibi farklı alanlardaki hakları geliştirilecektir.
AMAÇ 6
ADALETE ERİŞİMİN KOLAYLAŞTIRILMASI VE ADALET HİZMETLERİNDEN MEMNUNİYETİN ARTIRILMASI
Zaman içerisinde sürekli yeni boyut kazanan adalete erişim, hizmetlerin erişilebilirliği ve etkinliğini kapsamaktadır.
Adalete erişimin kolaylaştırılması hedefinin hayata geçirilmesinde “başvuru süreleri”nin ele alınması önem taşımaktadır. Hukuk yargılamalarında, istinaf süresi tebliğ tarihinden itibaren 2 haftadır. İcra mahkemelerinde bu süre tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür. Ceza mahkemelerinde istinaf kanun yoluna başvurma süresi tefhim veya tebliğden itibaren 7 gündür. İdare ve vergi mahkemelerinde bu süre, kararın tebliğinden itibaren 30 gündür. Ceza mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurma süresi kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. İdare ve vergi mahkemelerince verilen kesin olmayan nihai kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvuru süresi kararın tebliğinden itibaren 30 gündür. Ancak ivedi yargılama usulünün uygulandığı davalarda temyiz kanun yoluna başvurma süresi kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün merkezi ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulünün uygulandığı davalarda ise temyiz kanun yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren 5 gündür. İdari yargıda dava açma süresi, Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 ve vergi mahkemelerinde 30 gündür. İvedi yargılama usulünün uygulandığı davalarda dava açma süresi 30 gün, merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulünün uygulandığı davalarda dava açma süresi 10 gündür.
Bundan hareketle dava açma ve kanun yoluna başvuru sürelerinin adli ve idari yargıda belli bir sistem içerisinde ele alınıp mümkün olduğu ölçüde yeknesak hâle getirilmesi gerekmektedir.
Görevsizlik ve yetkisizlikten bahisle verilen bozma kararlarının da zamanla arttığı görülmektedir.2017 yılında Cumhuriyet savcılıklarınca verilen kararların %14,5’i, ceza mahkemelerince verilen kararların %7,3’ü, hukuk mahkemelerinde verilen kararların % 4’ü, idare ve vergi mahkemelerinde verilen kararların % 6,8’i bu doğrultudadır. Bu nedenlerle adli ve idari yargıda verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarından dolayı süreçlerin uzamasının önüne geçecek bir model oluşturulması amaçlanmıştır.
Adli yardım, mali olanakları yetersiz kişilerin dava harç ve masraflarından muaf tutulması ve kendisi için baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesidir. Bu Strateji Belgesi kapsamında adli yardım sisteminin güçlendirilmesi için çalışmalar yapılacaktır. Başvuru prosedürünün kolaylaştırılması, başvurucular için standart formlar oluşturulması ve e-Devlet üzerinden başvuru imkânı getirilmesi öne çıkan çalışmalar arasında yer alacaktır.
Adalet sistemi tüm sadeleştirme çabalarına rağmen, öngörülen prosedürler nedeniyle karmaşık bir yapıdadır. Bu nedenle yararlanıcıların profesyonel destek alması önemlidir. Bu destek uluslararası iyi uygulama örneklerinde “adli yardım ofisleri” tarafından verilmektedir. Ofislerde başvuruculara, hakları ve yargısal prosedürler konusunda danışmanlık hizmeti sunulmaktadır. Bu uygulamanın avukatlık meslek kuruluşları eliyle sunulmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir ve bu konu Belge’de düzenlenmiştir.
Adalete erişim konusunda kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık öngören düzenlemeler büyük önem taşımaktadır. Kadın hakları, ailenin korunması ve kadına karşı şiddet ve aile arabuluculuğu konusunda dikkate alınacak en önemli bağlayıcı Belge İstanbul Sözleşmesi’dir (Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi). Bu sözleşme ve Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadele Uzman Grubu (GREVIO) tarafından hazırlanan 15/10/2018 tarihli Rapor, uygulama döneminde ayrıca dikkate alınacaktır. Bu konuda hassasiyet arz eden diğer bir grup ise yaşlılardır. Bu Strateji Belgesi döneminde ülkemizde buna yönelik uygulamalar geliştirilecektir.
Türkiye’de bulunan yabancıların adalete erişiminin güçlendirilmesi de ele alınacak konulardan biri olacaktır. Bu kapsamda, yabancı şüpheli ve sanıklara isteği aranmaksızın müdafi tayin edilmesi uygulaması değerlendirilecektir.
Demokratik toplumun gerekliliklerinden biri de engelli haklarının korunması ve engelli bireylere yönelik kolaylaştırıcı uygulamaların geliştirilmesidir. Bu nedenle, Belge ile engellilerin adalete erişimini kolaylaştıran uygulamaların yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.
Yararlanıcıların yargı sistemi ve süreçler hakkında bilgilendirilmesine yönelik internet üzerinden de erişilebilen broşürler hazırlanması, toplumsal bilinirliği artıracak ve adalete olan güveni olumlu yönde etkileyecektir. Adliyelerde başta öğrenciler olmak üzere vatandaşlara yönelik programlar düzenlenmesi birçok ülkede başvurulan bir yöntemdir. Bu yöntemin ülkemizde de uygulanması elzemdir.
Yargı-medya ilişkilerinin kurumsal bir yapıda geliştirilmesi toplumun sağlıklı bilgi almasına vesile olacaktır. Zira hukukun üstünlüğü ile kamunun bilgi edinme hakkı arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Geçtiğimiz dönemde, bu amaca hizmet etmek üzere 141 ağır ceza merkezi ile 18 adli ve idari istinaf mahkemesi olmak üzere toplam 159 birimde medya iletişim büroları kurularak faaliyete geçirilmiştir. Önümüzdeki süreçte, medya iletişim bürolarında iletişim fakültesi mezunu tecrübeli personelin istihdamı ve iletişim kanallarının hızlı ve yoğun biçimde kullanılması sağlanacaktır.
Yargı mensuplarının yanında mahkeme ve savcılık Yargı mensuplarının yanında mahkeme ve savcılık yazı işleri müdürlüklerinde çalışan personelin de halkla ilişkiler ve iletişim konusunda özenli olması büyük önem taşımaktadır.
Tanıklığı zorlaştıran uygulama ve yaklaşımların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılması öngörülmektedir.
HEDEF 6.1
Adli ve idari yargıda adalete erişimin kolaylaştırılması için başvuru süreleri yeniden düzenlenecek ve süreçlerdeki belirsizlikler ortadan kaldırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Dava açma ve kanun yoluna başvuruda farklı süreler gözden geçirilerek mümkün olduğu ölçüde yeknesak hâle getirilecektir.
2.Adli ve idari yargıda görevsizlik ve yetkisizlik kararlarından dolayı yargılamaların uzamasının önüne geçecek bir model oluşturulacaktır.
HEDEF 6.2
Adalete etkili erişim için adli yardım sistemi güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Özel hukuk alanında vatandaşların hukuki sorunları hakkında danışmanlık hizmeti alabilecekleri ofislerden oluşan bir hukuki yardım sistemi oluşturulacaktır.
2. Özel hukuk alanında adli yardıma başvuru prosedürü kolaylaştırılacak, standart bir başvuru formu oluşturulacak ve e-Devlet üzerinden başvuru imkânı getirilecektir.
3. Adli yardım hizmeti için avukatlara ödenen ücretler artırılacaktır.
4. Adli yardım hizmeti nedeniyle tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin yeni bir düzenleme yapılacaktır.
5. Arabuluculuk süreçlerindeki adli yardım hizmetleri güçlendirilecektir.
6. Adli yardım hizmeti sunan avukatların bu konuda düzenli olarak eğitim almaları sağlanacak ve bu hizmeti veren avukatlara özgü performans kriterleri geliştirilecektir.
7. Adli yardım sisteminin, kırılgan grupların ihtiyaçlarına duyarlı bir yapıya kavuşturulması sağlanacaktır.
HEDEF 6.3
Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nde ve Engelli Hakları Kanunu’nda yer alan ilkeler doğrultusunda engelli dostu uygulamalar geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Adliyelerde tüm engellilerin fiziksel erişimini kolaylaştıran uygulamalar yaygınlaştırılacaktır.
2.Başta işitme engelliler için işaret dili tercümanları olmak üzere engellilere hizmet verecek personelin istihdamı ve eğitimine ilişkin uygulamalar geliştirilecektir.
3.Ceza infaz kurumlarında engellilerin hayatını kolaylaştıracak tedbirler artırılacaktır.
HEDEF 6.4
Adalet sisteminde kadın haklarına ilişkin uygulamalar geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Adli yardım sisteminde kadın haklarının daha etkili korunmasını sağlayan uygulamalar geliştirilecektir.
2.Hizmet içi ve hizmet öncesi eğitimlerde kadın haklarına yönelik programlar geliştirilip uygulanacaktır.
HEDEF 6.5
Yaşlıların adalete erişimini kolaylaştıracak önlemler alınacaktır.
FAALİYETLER
1.Adliyelerde yaşlıların hizmete erişimini kolaylaştıracak uygulamalar geliştirilecektir.
2.Yaşlıların ihtiyaçlarına duyarlı bir adalet sistemi için personele yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirilecektir.
HEDEF 6.6
Yabancıların adalete erişimi güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Yabancılara yönelik hazırlanan şüpheli, sanık ve mağdur hakları formunun yaygın dillerde (İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca, Rusça gibi) ilgililere verilmesi sağlanacaktır.
2.Adalet sistemini anlatan, yabancılara yönelik broşürler hazırlanacak ve bu broşürlere internet üzerinden de ulaşılması sağlanacaktır.
HEDEF 6.7
Adalete erişim imkânlarının artırılması hedefi doğrultusunda hukuki himaye sigortasının geliştirilmesi sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Mevcut sigorta genel şartları yeni ihtiyaçlara göre güncellenecektir.
2.Hukuki himaye sigortasının yaygınlaştırılması için kamuoyunda farkındalık çalışmaları yapılacaktır.
HEDEF 6.8
Yargı hizmetlerinden memnuniyeti etkileyen unsurların tespiti için çalışmalar yapılacaktır.
FAALİYETLER
1.Düzenli aralıklarla memnuniyet anketleri yapılacaktır.
2.Akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla düzenli toplantılar gerçekleştirilecektir.
HEDEF 6.9
Yargıda medya ve halkla ilişkiler kurumsallaştırılacak ve vatandaşların işlerini kolaylaştıracak uygulamalar geliştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Adliyelerde kurulan medya iletişim büroları “medya ve halkla ilişkiler büroları” olarak yeniden yapılandırılacaktır.
2.Medya ve halkla ilişkiler bürolarında iletişim fakültesi mezunu tecrübeli personelin istihdamı sağlanacaktır.
3.Adliye muhabirleri için temel hukuk bilgi ve terminolojisine yönelik eğitim programları düzenlenecektir.
4.Tüm ağır ceza merkezi adliyelerde danışma masaları oluşturulacak, danışma masalarının çalışma ve personel standartları belirlenecektir.
5.Danışma masalarında öğrencilerin staj yapmasına ve gönüllülerin çalışmasına imkân sağlanacaktır.
6.Adli hizmetlerin yararlanıcıların memnuniyetini artıracak şekilde sürdürülmesi için mahkeme ve savcılık yazı işleri müdürlüklerinde görev yapan personelin halkla ilişkiler ve iletişim becerileri konusunda eğitim almaları sağlanacaktır.
HEDEF 6.10
Adalet sistemi konusunda kamuoyunu bilgilendirme mekanizmaları güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Kişisel verilerin korunması kaydıyla mahkeme kararlarının yayımlanması sağlanacaktır.
2.Yargı sistemi ve içerdiği süreçler konusunda broşürler hazırlanarak bunların internet üzerinden erişime açılması sağlanacaktır.
3. Adliyelerde başta öğrenciler olmak üzere vatandaşlara yönelik programlar düzenlenmesi suretiyle yargı sisteminin bilinirliği artırılacaktır.
HEDEF 6.11
Tanıklığı zorlaştıran uygulama ve yaklaşımlar ortadan kaldırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Tanıklık ücreti ve tanıklara yaklaşımla ilgili standartlar belirlenecek, bu çerçevede kapsamlı bir tanıklık kılavuzu hazırlanacaktır.
2.Tanıklığın önem ve değerine ilişkin broşürler hazırlanacaktır.
3.Adliyelerde tanık bekleme odaları oluşturulacaktır.
4.Tanık davetiyelerine tanık bilgilendirme metni konulacaktır.
5.Tanıklara gönderilen davetiyelerde yer alan duruşma saatlerine mümkün olduğunca uyulmasına ilişkin çalışmalar yapılacaktır.
AMAÇ 7
CEZA ADALETİ SİSTEMİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI
Ceza adaleti sistemi soruşturma, kovuşturma ve cezaların infazı aşamalarını kapsamaktadır.
Ceza adaleti sistemine ilişkin mevzuat, geçtiğimiz süreçte modern uygulamaları kapsayacak şekilde yenilenmiştir.
Dünyadaki eğilim, dava sayısını önceki aşamalarda eleyerek azaltma doğrultusundadır. Nitelikli olmayan dava sayısının azaltılması, daha önemli davalar için nitelikli yargılama yapılmasına ve duruşmaların tek celsede bitirilmesi ilkesine hizmet edecektir. Bu belirlemeden hareketle Cumhuriyet savcılarının etkili soruşturma yapmalarını sağlayacak uygulamaların geliştirilmesi ve adil yargılanma hakkının gözetilmesi suretiyle kovuşturma öncesi çözüm araçlarının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Ceza mahkemelerine yıl içerisinde açılan dava sayısı 2014 yılında 1.486.296 iken bu sayı 2018 yılında 1.590.253 olmuştur. Davaların ortalama görülme süresi ise 231 günden 281 güne yükselmiştir.
Mahkemelerin, soruşturma sırasında tamamlanması gereken işlemleri yapması ya da yapılmış işlemleri tekrar etmesi, önemli bir verimlilik sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu verimlilik sorunu tarafların örselenmesine de sebep olmaktadır. Bu nedenle Cumhuriyet savcılıklarının ve adli kolluğun güçlendirilmesine ve iddianamenin iadesi müessesesine işlerlik kazandırılmasına olan ihtiyaç açıktır. 2017 yılı itibarıyla iade edilen iddianamelerin oranı %2,6’dır. Bu kapsamda iddianamenin iadesi müessesesinin kapsamı yeniden belirlenecektir.
Kovuşturma mecburiyeti ilkesi ve bu ilkenin uygulanma şekline ilişkin gelenekler, ceza mahkemelerine açılan dava sayısının artması sonucunu doğurmaktadır. Açılan davaların önemli bir oranı beraatle sonuçlanmaktadır. 2018 yılında şüphelilerden %51,1’i hakkında “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair” karar verilmiş ve açılan davalarda mahkûmiyet oranı %43,7 olmuştur. Kamu davasının açılmasında, kamu yararının bulunması ya da beraat ihtimalinin daha sıkı değerlendirilmesine ilişkin düzenlemeler yapılmaktadır. Açılan kamu davasının başarı değerlendirmesine göre geri alınabilmesi de uygulanan yöntemlerdendir. Strateji Belgesi döneminde bu konuya ilişkin çalışmalar yapılması öngörülmektedir. Bu kapsamda Cumhuriyet savcılarının takdir yetkileri genişletilecek ve bu suretle ceza muhakemesinde kovuşturma mecburiyeti ilkesi esnetilecektir. Cumhuriyet savcısı başına düşen dosya sayısı 2014 yılında 1.385, 2017 yılında 1.963 olmuştur.
Ceza hukuku alanında geçtiğimiz süreçte gerçekleştirilen önemli değişikliklerden biri de “lekelenmeme hakkı”nın daha etkili korunmasına ilişkin olmuştur. 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 145’inci maddesiyle, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158’inci maddesine altıncı fıkra eklenmiş ve daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanun’un 140’ıncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. “İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir.” İnsan haklarının korunmasına hizmet eden bu müessesenin yeni dönemde daha etkili kullanılması için bir dizi eğitim ve farkındalık çalışması öngörülmektedir.
Ceza adaleti sistemi içerisinde mağdura özgü uygulamalar geliştirilmesi de, Belge’de ele alınan hususlardan birini oluşturmaktadır. Yargılama sonucunda sanığın mahkûm edilmesi tek başına mağduru tatmin etmemektedir. Bunun yanı sıra mağdurlar, kendilerine yöneltilen eylemlerin doğurduğu sonuçların da mümkün olduğu kadar ortadan kaldırılmasını ve uğradıkları zararların telafi edilmesini beklemektedir. Mağdur hakları bu nedenle ceza adaleti bölümü içerisinde ele alınmaktadır.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin ceza muhakemesindeki başlıca uygulaması, uzlaşma kurumudur. Uzlaşma kurumunun yaygın biçimde uygulanması bu dönemde de öncelikler arasında yer alacaktır.
Belge kapsamında ön ödeme ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi müesseselerinin kapsamının genişletilmesi öngörülmektedir. Ön ödemeyi düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 75’inci maddesindeki üst sınırın yükseltilmesinin ve uzlaşma kapsamındaki suçları hariç tutan hükmün yeniden düzenlenmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesini hüküm altına alan Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171’inci maddesindeki şikâyete bağlı olma şartının kaldırılmasının, bir yıl olan üst sınırın yükseltilmesinin ve müessesenin uygulanmasına yönelik koşulların yeniden düzenlenmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Etkin pişmanlık hükümleri ve Cumhuriyet savcılarının buna ilişkin yetkileri farklı suç tipleri açısından genişletilecektir.
Asliye ceza mahkemelerinin görev alanına giren bazı fiillere yönelik soruşturmaların basit yargılama usulü çerçevesinde fail ile savcı arasında anlaşmayla sonlandırılabilmesine yönelik çalışmalar da yapılacaktır.
Şikâyete bağlı suçların kapsamının genişletilmesi, idari yaptırıma dönüştürülebilecek suç tiplerinin belirlenmesi hususları da sistemi rahatlatmaya yönelik çalışmalardan olacaktır.
Bazı fiilleri cezalandırmaktan çıkarma (depenalizasyon) ya da suç olmaktan çıkarma (dekriminilizasyon) eğilimi birçok ülkede görülmektedir. Ceza mevzuatının bu açıdan gözden geçirilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Belge’de ele alınan bir diğer konu ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesidir. Bu müessese ile bu müessese kapsamında verilen kararlara karşı başvurulan kanun yolu uygulamasının adil yargılanma hakkı çerçevesinde gözden geçirilmesi öngörülmektedir.
Ağır ceza mahkemeleri ile asliye ceza mahkemeleri arasındaki iş yükü dağılımı, bu mahkemeler arasındaki görev ayrımının yeniden gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Ayrıca bazı suçların temel usul güvencelerinin korunması suretiyle hızlı bir yargılama usulüyle görülmesinin sağlanması da önem taşımaktadır.
12-15 yaş aralığındaki küçük çocukların ilk defa işledikleri bazı fiiller için adli süreçlerin dışında sosyal önlemler alınmakla yetinilmesi öngörülmektedir. 15 yaşından küçük çocuklar için öngörülen bu model, çocuğun lekelenmemesine hizmet edecektir. 2017 yılında çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde yargılanan 12-15 yaş aralığındaki suça sürüklenen çocuk sayısı 39.957 olmuştur. Çocuk mahkemelerinde toplam mahkûmiyet oranı ise 2017 yılı itibarıyla %36,2’dir.
Çocuklara özgü uzlaştırma ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi modeli geliştirilmesi, suça sürüklenen çocukların davalarının öncelikli görülmesinin sağlanması bu konuda öngörülen diğer hedeflerdir.
Ceza yargısının etkinliği, yargılamaların makul sürede tamamlanmasına ve verilen cezanın kısa bir süre içerisinde uygulanmasına bağlıdır. Bu nedenle Strateji Belgesi döneminde Türk Ceza Kanunu ve özel ceza kanunlarında düzenlenen yaptırımlar, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da yer alan düzenlemelerle birlikte değerlendirilerek suç ve suçlu ile daha etkin bir mücadele amacıyla yeniden yapılandırılacaktır.
Arşiv kayıtlarının silinmesi için Adli Sicil Kanunu’nda öngörülen 80 yıllık süre, bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla 15 yıla, bu koşul aranmaksızın 30 yıla indirilmiştir. Bu düzenleme Anayasa Mahkemesinin 20/01/2011 tarihli, 2008/44 E. ve 2011/21 K. sayılı iptal kararından sonra yapılmıştır. Bu ikili sistem bir yandan kişilerin mağduriyet yaşamasına neden olmakta, diğer yandan mahkemelere ilave iş yükü getirmektedir. Bu nedenle adli sicil arşiv kayıtlarının silinmesi şartlarının kişinin maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi ilkesi ile orantılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi sağlanacaktır. Ayrıca kesin nitelikteki mahkûmiyet hükümlerinin adli sicil kaydına işlenmesi uygulamasına son verilmesi de öngörülmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 272’nci maddesine göre hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine ve kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
Şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarının infazının elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde gerçekleştirilmesine imkân tanınması, ağır hasta hükümlü ve tutuklulara ilişkin infaz süreçlerinin muhtemel mağduriyetlerin önlenmesi için yeniden yapılandırılması, bu alana ilişkin önemli çalışmalardan olacaktır. Bu bağlamda alternatif infaz yöntemlerinin geliştirilmesi bu dönemin öncelikleri arasında olacaktır.
Adli kolluk sisteminin güçlendirilmesi, sistemin rasyonel işlemesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda hukuk fakültesi mezunlarının adli kollukta istihdam edilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Her bir suç tipi için rehber ilkeler ile adli kolluk tarafından yapılacak işlemlerle ilgili “standart iş ve kontrol listeleri” oluşturulmasına ilişkin çalışmalar bu dönemde gündemde olacaktır.
Aslında adli vaka olarak değerlendirilemeyecek konularda rapor düzenlendiği, raporlarda standardın sağlanamadığı ve eksiklikler olduğu belirtilmektedir. Bu itibarla Belge’de hedefler arasında sayılmamış olmakla birlikte uygulama döneminde adli hekim raporları konusunda ilgili kurumlarla birlikte çalışma yürütülecektir.
HEDEF 7.1
Kovuşturma öncesi çözüm araçları ve soruşturma süreçleri güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.Cumhuriyet savcılarının takdir yetkileri genişletilecektir.
2.Ön ödeme ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi müesseselerinin uygulama alanı genişletilecektir.
3.Etkin pişmanlık hükümleri ve Cumhuriyet savcılıklarının buna ilişkin yetkileri farklı suç tipleri açısından genişletilecektir.
4.Bazı fiillere yönelik soruşturmaların fail ile savcı arasında anlaşmayla sonlandırılabilmesi sağlanacaktır.
5.İddianamenin iadesi müessesesi, kapsamı itibarıyla yeniden belirlenecektir.
6.Cumhuriyet başsavcılıklarının teşkilat yapısının etkinliğinin artırılmasına ve adli kollukla koordinasyonun geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır.
7.Soruşturmaların kalitesinin artırılması için hukuk fakültesi mezunlarının adli kollukta belirli bir oranda istihdamı sağlanacaktır.
HEDEF 7.2
Başta adil yargılanma hakkı olmak üzere hak ve özgürlüklerin korunması ilkesinin gözetilmesi suretiyle suç ve yaptırım dengesi bütünüyle gözden geçirilerek yeniden düzenlenecektir.
FAALİYETLER
1.Kısa süreli hapis cezasına seçenek oluşturan yaptırımların süre ve tür yönünden kapsamı genişletilecektir.
2.Mevzuatta suç olarak düzenlenen fiiller taranacak ve bu fiillerden idari yaptırıma dönüştürülebilecek olanlar belirlenerek suç olmaktan çıkarılacaktır.
3.Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi ile bu kararlara karşı kanun yolu, adil yargılanma hakkı çerçevesinde gözden geçirilecektir.
4.Takibi şikâyete bağlı suçların kapsamı genişletilecektir.
5.Bazı suçlar yönünden toplumda oluşan cezasızlık algısının ortadan kaldırılması ve suçla etkin mücadele için ceza mevzuatındaki yaptırımlar ile infaz sistemi yeniden yapılandırılacaktır.
HEDEF 7.3
Mahkemelerin görev alanları yeniden düzenlenecek ve bazı basit fiillere ilişkin süreçlerin kısaltılması için yeni bir usul getirilecektir.
FAALİYETLER
1.Ceza mahkemelerinin görev alanları yeniden düzenlenecektir.
2.Bazı suçların basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulüyle görülmesi sağlanacaktır.
3.İdari yaptırım kararlarına karşı itirazlar yönünden sulh ceza hâkimliklerinin ihtisaslaşması sağlanacak ve kararlara karşı etkili bir kanun yolu getirilecektir.
4.İlâmın infazı aşamasına ilişkin kararların tümüyle infaz hâkimliklerinin görev alanına girmesi sağlanacaktır.
HEDEF 7.4
Çocuk adaleti sistemi, onarıcı adalet yaklaşımıyla yeniden yapılandırılacak ve mağdur odaklı bir yaklaşım benimsenecektir.
FAALİYETLER
1.Bazı ağır suçlar hariç olmak üzere 15 yaşından küçük çocukların ilk defa işledikleri fiillerin soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmeden çocuklara özgü koruma mekanizmaları içerisinde değerlendirilmesi sağlanacaktır.
2.Suça sürüklenen çocuklara özgü kamu davasının açılmasının ertelenmesi modeli geliştirilecektir.
3.Suça sürüklenen çocukların ilk derece yargılamaları ile bu çocuklar hakkında verilen kararların kanun yolu incelemelerinin öncelikli olarak yapılması sağlanacaktır.
4.Çocuk mahkemelerinin fiziki koşulları çocuk ceza adaleti sisteminin amacına uygun hâle getirilecektir.
5.Mağdur haklarına ilişkin mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır.
6.Adli destek ve mağdur hizmetlerine ilişkin merkez ve taşra birimleri oluşturulacak ve adli görüşme odaları ülke geneline yaygınlaştırılacaktır.
HEDEF 7.5
Cezaların infazı alanında genel infaz usullerinin uygulanmasında sakınca bulunanlara yönelik uygulamalar geliştirilecek ve güncel teknolojilerin sisteme entegrasyonu sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarının, elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde infazına imkân tanınacaktır.
2.Ağır hasta hükümlü ve tutuklulara ilişkin infaz süreçleri muhtemel mağduriyetlerin önlenmesi için daha yakından takip edilecektir.
3.Çocuk hükümlü ve tutukluların infaz süreçlerinde görev alan personele yönelik özel eğitimler geliştirilecektir.
4.Hükümlü ve tutukluların nakil işlemlerinde ailevi nedenler gibi hassasiyetlerin daha fazla gözetilmesi sağlanacaktır.
5.Teknolojik imkânların kullanılması suretiyle hükümlü ve tutukluların; yakınları ile görüntülü görüşmesi ve elektronik dilekçe arzı gibi yeni uygulamalar gerçekleştirilecektir.
6.Denetimli serbestlik hizmetlerindeki elektronik izleme kapasitesinin artırılması ve yükümlülerin takibinde biometrik imza gibi yeni yöntemlerin oluşturulması sağlanacaktır.
7.Ceza infaz kurumlarındaki sağlık birimlerinin kapasitesi ve teknolojik donanımları geliştirilecek, kurum dışı sağlık kuruluşları ile iş birliği ve koordinasyon güçlendirilecektir.
HEDEF 7.6
Ceza infaz kurumlarının yönetim kapasitesi geliştirilecek, kurumlarda bulunanların topluma uyum süreçlerine yönelik ıslah önlemleri artırılacak ve koşullu salıverilme sistemi iyileştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Ceza infaz kurumlarının denetim araçları ile hak ihlallerini önleyici mekanizmalar güçlendirilerek, infaz sisteminin saydamlığı artırılacaktır.
2.Sivil toplum kuruluşlarıyla infaz alanında iş birliği geliştirilecektir.
3.Koşullu salıverilme işleminin somut kriterlere dayalı olarak uygulanması sağlanacaktır.
4.Hükümlü ve tutuklular için öngörülen meslek edindirme programları geliştirilecek, hükümlülerin tahliye sonrası yeniden suç işlemelerinin engellenmesi amacıyla topluma uyum süreçlerine yönelik önlemler artırılacaktır.
HEDEF 7.7
Adli sicil arşiv kayıt sistemi, kişinin maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi ve cezaların ıslah edici olması ilkeleriyle bağdaşacak şekilde yenilenecektir.
FAALİYETLER
1.Adli sicil arşiv kayıtlarının silinmesi, ayrı bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaksızın gerçekleştirilecek ve silinme süreleri kısaltılacaktır.
2.Kesin nitelikteki mahkumiyet hükümlerinin adli sicil kaydına işlenmesi uygulamasına son verilecektir.
3.Yeni yasal düzenlemelerin etki analizi ile suç ve suçluluğa ilişkin verilerin anlık takibi için adalet istatistikleri çok yönlü bir anlayışla derinleştirilecektir.
HEDEF 7.8
Bilişim suçlarına (siber suçlar) ilişkin soruşturma ve kovuşturmaların etkinliğine ve makul sürede sonuçlandırılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.
FAALİYETLER
1.Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının bilişim suçları konusunda ihtisaslaşması sağlanacaktır.
2.Mevzuatta yer alan bilişim suçlarına ilişkin hükümler, teknolojik gelişmeleri de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenecektir.
AMAÇ 8
HUKUK YARGILAMASI İLE İDARİ YARGILAMANIN SADELEŞTİRİLMESİ VE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI
Hukuk yargılaması basit ve yazılı olarak iki yargılama usulüyle yürütülmekte ise de, her usul sistemi kendi içinde farklı aşamalardan oluşmakta ve derecelendirilmiş aşamalardan biri tamamlanmaksızın diğer aşamaya geçilememektedir. Bu nedenle yargılamalar uzayabilmekte ve kişilerin hakkına kavuşması gecikebilmektedir. Söz konusu sakıncanın bertaraf edilmesi gerekliliğinden hareketle, yargılamaların uzamasına sebebiyet veren usul hükümlerinin değiştirilmesi, uygulayıcılar arasında dahi hukuki tartışmalara sebebiyet veren usul hükümlerinin sadeleştirilmesi ve bu sayede etkinliğin artırılması amaçlanmaktadır.
Bu kapsamda, ön inceleme ve tahkikat aşamasının zorunlu şekilde tek duruşmada yapılması, görev ve yetkiye ilişkin özellikle kanun yoluna dair düzenlemelerin gözden geçirilmesi, SEGBİS uygulamasının hukuk yargılamalarında da yaygın şekilde kullanımının sağlanması gibi hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecektir.
Gelinen aşamada, sulh hukuk mahkemelerindeki işlerin niteliği ve sayısı ile asliye hukuk mahkemelerinde görülen işlerin niteliği ve sayısı arasında asliye hukuk mahkemeleri aleyhine dengesizlik oluşmuştur. Bundan hareketle sulh hukuk mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemelerinin görev ayrımının yeniden belirlenmesi elzem hâle gelmiştir. Bu kapsamda henüz davanın açılmamış olduğu dönemdeki delil tespiti taleplerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olması da sağlanacaktır.
Küçük miktarlı talep ve davaların, gerekli usûli güvencelerin sağlandığı basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulüyle görülebilmesine yönelik çalışmalarla sistem daha etkin hâle getirilecektir. Hukuk mahkemelerine yıl içerisinde açılan toplam dosya sayısı 2014 yılında 2.024.456 iken, bu sayı 2017 yılında 1.962.485 olmuştur. Ortalama görülme süresi ise 207 günden 285 güne yükselmiştir. Davaların önemli bir kısmını küçük miktarlı talepler oluşturmaktadır. Davaların yaklaşık 1/3’ü sulh hukuk mahkemelerine açılmaktadır.
Hukuk yargılamalarında taraf hâkimiyetinin sınırsız şekilde uygulanması suistimallere neden olabilmektedir. Bu nedenle taraflara tanınan hakların yanında bir kısım yükümlülüklerin de öngörülmesi suretiyle bu hak ve yetkinin kötüye kullanımının önlenmesi düşünülmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda dürüst davranmayan taraf aleyhinde 327 ve 329’uncu maddelerde belirtilen şekilde bir kısım yaptırımlar öngörülmüşse de, bunların yeterli olmadığı uygulamada görülmektedir. Bu nedenle tarafları, hak arama özgürlüğü gözetilmek suretiyle ve genel hükümlere başvurulmasına gerek bırakmayacak şekilde yükümlülüklere aykırı davranışlarda bulunmaktan alıkoyacak, usul hukuku mevzuatında bir kısım caydırıcı yasal düzenlemelerin yapılması amaçlanmaktadır.
Noterlik kurumu, adli yapılanma içerisinde ve adli faaliyeti andıran bir fonksiyon ifa edegelmiştir. Bu nedenle yargının iş yükünün azaltılmasında bu kurumdan istifade edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bu kapsamda bazı çekişmesiz yargı işleri ile henüz davanın açılmamış olduğu dönemle sınırlı olmak üzere delil tespitinin noterlikler tarafından da yapılabilmesi sağlanacaktır. Bununla amaçlanan yararlanıcılara alternatif sunarak işlerini kolaylaştırmaktır. Örneğin sadece sulh hukuk mahkemeleri tarafından verilebilen mirasçılık belgesi 01/10/2011 tarihinden itibaren noterler tarafından da verilebilmektedir.
1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanun’a göre kurulmuş olan mevcut icra iflas sistemi, zaman içerisinde önemli değişikliklere uğrasa bile hâlen icra ve iflas sisteminin teşkilat yapısını düzenleyen müstakilbir mevzuat bulunmamaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi için ilk olarak icra ve iflas dairelerinin teşkilat yapısını düzenleyen bir mevzuat hazırlanması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte yakın zamanda sisteme eklenen ve son derece olumlu sonuçlar doğuran yeni icra modeli uygulamasının yaygınlaştırılması düşünülmektedir.
Yargılama usullerinin sadeleştirilmesi ve etkinliğinin artırılması amacıyla yürütülen çalışmaların bir bölümü de idari yargılama usulüne ilişkin olacaktır. Bu kapsamda; grup dava uygulamasına geçilmesi, gerekçeli karar yazımına süre getirilmesi ve tek hâkimle çözümlenecek davaların kapsamının artırılması düşünülmektedir. Bunun yanında, özellikle disiplin dosyaları, hizmetin geç işlediği veya hiç işlemediği iddiaları nedeniyle açılan tam yargı davaları gibi davalarda tanık dinlenmesine imkân verecek yasal değişiklikler yapılması amaçlanmaktadır.
HEDEF 8.1
Hukuk yargılamalarının basitleştirilmesi sağlanacak ve yargılamaların uzamasına sebebiyet veren usul hükümleri değiştirilecektir.
FAALİYETLER
1.Asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemeleri arasındaki görev ayrımı, yeniden belirlenecektir.
2.Küçük miktarlı talep ve davaların basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulü ile çözümlenmesi için düzenleme yapılacaktır.
3.Basit ve yazılı yargılama usulünde ön inceleme aşamasına ilişkin yeni düzenlemeler getirilecektir.
4.Konusu para ile ölçülebilen ve belli bir parasal miktarın altındaki tüm davalarda basit yargılama usulünün uygulanması sağlanacaktır.
5.Yargı harçlarının sadeleştirilmesi ve tahsili usulünün yeniden düzenlenmesi sağlanacaktır.
6.Tüketici mahkemelerinin görev alanı iş yükü ile orantılı olarak yeniden belirlenecektir.
7.Kolektif menfaatlerin daha iyi korunabilmesi için topluluk davasına ilişkin düzenleme yeniden ele alınacaktır.
HEDEF 8.2
Adalete erişim hakkının kötüye kullanılması engellenecektir.
FAALİYETLER
1.Yargılama usulünde dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırı davranışlara yönelik yaptırım içeren daha caydırıcı düzenlemeler yapılacaktır.
2.Davaya cevap vermeyen ya da yapılan işlemlere katılım iradesi göstermeyen davalıya, sözlü yargılama sırasında ve hüküm için tayin olunan gün ve saatte mahkemede hazır bulunmasını sağlamak amacıyla tekrar davetiye gönderilmesi uygulamasına son verilecektir.
HEDEF 8.3
Aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargısal çözümü sürecinde uyuşmazlıkları derinleştiren uygulamaların kaldırılması sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasından kaynaklanan sorunların giderilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır.
2.Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması icra müdürlüklerinin görevi olmaktan çıkartılacak ve bu işlemin harç alınmaksızın uzmanlar vasıtasıyla yapılması sağlanacaktır.
3.Çocuğun üstün yararı ile bütün aile fertlerinin hukukunu koruyan, adli süreç içinde örselenmelerini önleyen ve uyuşmazlığın en kısa sürede çözümüne imkan veren yeni bir yargılama usulü geliştirilecektir.
HEDEF 8.4
Noterliklerin görev tanımları, yargının iş yükünü azaltacak şekilde yeniden düzenlenecektir.
FAALİYETLER
1.Hukuk fakültesi mezunlarının istihdam edileceği noter yardımcılığı müessesesi oluşturulacaktır.
2.Noterliğe girişte noterlik sınavı getirilecektir.
3.Noterliklerin açılış kriterleri yeniden belirlenecek ve noterliklerin sayısı artırılacaktır.
4.Bazı çekişmesiz yargı işleri ile henüz davanın açılmamış olduğu dönemle sınırlı olmak üzere delil tespitinin noterlikler tarafından da yapılabilmesi sağlanacaktır.
5.Yararlanıcıların işlerinin kolaylaştırılması için noterliklerin resmi çalışma saatleri dışında ve tatil günlerinde de hizmet sunmaları sağlanacaktır.
6.Yurt dışında yaşayanların dış temsilciliklerde yaptıkları noterlik işlemlerinin bir örneğinin, bilişim sistemi entegrasyonuyla Türkiye’de en yakın noterden anında alınabilmesi sağlanacaktır.
7.Noter onayı aranan işlemler, bürokrasinin azaltılması amacıyla gözden geçirilecektir.
HEDEF 8.5
İcra ve iflas sisteminin yönetim, personel ve teşkilat yapısı güçlendirilecektir.
FAALİYETLER
1.İcra ve iflas dairelerinin yönetim, personel ve teşkilat yapısını düzenleyen müstakil bir mevzuat hazırlanacaktır.
2.Yeni icra dairesi modeli yaygınlaştırılacak ve sanal icra dairesi uygulamasına başlanacaktır.
3.Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu bünyesinde adalet müfettişlerinin denetim ve gözetiminde faaliyet göstermek üzere icra ve iflas sistemi meslek mensuplarının yer aldığı bir denetim grubu oluşturulacaktır.
4.Lisanslı yediemin deposu uygulamasına geçilmesi ve tasfiye usulünün yeniden düzenlenmesi suretiyle yedieminlik müessesesi ıslah edilecektir.
HEDEF 8.6
Alacaklı ve borçlu arasındaki hassas dengenin gözetilmesi suretiyle, icra satış sistemi yenilenecek ve takiplerde vatandaşlara yansıyan maliyetler azaltılacaktır.
FAALİYETLER
1.İcra harç ve masraflarının azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.
2.Sadece elektronik ortamda satış yapılması ve gazete ilanının kaldırılması suretiyle takip masrafları azaltılacaktır.
3.Satış süreci hızlandırılarak muhafaza ücreti ve diğer masraflar azaltılacaktır.
4.İhaleye katılımı ve satış bedelini artırmak amacıyla, teminat oranı indirilecektir.
5.Borçluya, haczedilen malını satma hakkı tanınacaktır.
HEDEF 8.7
İdari yargılama usulünün sadeleştirilmesi ve etkinliğinin artırılması sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.İdari uyuşmazlıklara ilişkin grup davalarda pilot dava uygulamasına geçilecektir.
2.İdari yargıda gerekçeli karar yazılmasına süre getirilecektir.
3.İdari yargıda tek hâkimle görülen dosyaların kapsamı genişletilecektir.
4.Bazı uyuşmazlıklarda tanık dinlenebilmesi sağlanacaktır.
5.Dosyanın tekemmül sürecinde bazı usuli işlemlerin sadeleştirilmesi suretiyle daha hızlı karar verilmesinin önü açılacaktır.
AMAÇ 9
ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI
İdeal olan taraflar arasındaki ihtilafların yine taraflarca anlaşmak suretiyle çözümlenmesi ve böylelikle her ihtilafın adliyeye taşınmamasıdır. Bu durum aynı zamanda yeni ihtilaflar doğmasının önüne geçmektedir. Bu hususiyetler bir arada değerlendirilerek alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin daha yaygın şekilde uygulanması amaçlanmaktadır. Bu konuda öngörülen yeniliklerden biri de mahkeme temelli aile arabuluculuğu uygulamasının getirilmesidir. Bu düzenleme yapılırken “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)” dikkate alınacaktır.
Hukuk yargılaması sürecinde uygulama konusu edilen kurumlardan biri de sulhtur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda hâkimin tarafları sulhe teşvik etmesi gerektiği yönündeki düzenlemenin, uygulamada kurumun ihdas gayesini gerçekleştirme anlamında yeterince etkili olmadığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle uygulamanın yaygınlaştırılmasına yönelik düzenlemeler yapılması planlanmaktadır.
Mevzuatta yer alan düzenlemeye göre idarelerin adli yargıda dava açmadan veya icra takibine başlamadan önce karşı tarafı sulhe davet etmesi esastır. Ayrıca idareler, kendi aleyhlerine dava açılacağını veya icra takibine başlanılacağını öğrenmeleri durumunda da karşı tarafı sulhe davet edebilirler. İdari işlemler dolayısıyla haklarının ihlal edildiğini iddia edenler idareye başvurarak, uğramış oldukları zararın sulh yoluyla giderilmesini dava açma süresi içinde isteyebilirler. Bu düzenlemenin ve sulh usulünün işletilmesi için idareler bünyesinde kurulan komisyonların yapılarının yeniden düzenlenmesi bir yandan yararlanıcıların haklarının daha etkin korunmasını sağlarken diğer yandan mahkemelerin iş yükünü azaltacaktır.
HEDEF 9.1
Ceza uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yöntemleri yaygınlaştırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Uzlaştırma öngören hükümlerin kapsamı genişletilecektir.
2.Suça sürüklenen çocuklara özgü uzlaştırma modeli geliştirilecektir.
3.Uzlaştırma bürolarının kapasiteleri artırılacaktır.
4.Uzlaşmanın önemine ilişkin toplumsal farkındalık artırılacaktır.
HEDEF 9.2
Hukuk uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yöntemleri yaygınlaştırılacaktır.
FAALİYETLER
1.Mahkemeyle bağlantılı alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri geliştirilecektir.
2.Mahkeme temelli aile arabuluculuğu uygulaması getirilecektir.
3.Tüketici uyuşmazlıkları gibi alanlarda arabulucuya başvuru dava şartı hâline getirilecektir.
4.Bazı uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculukta uzmanlaşma sağlanacaktır.
5.Tensip zaptıyla tarafların sulhe hazırlık işlemleri hakkında daha ayrıntılı bilgilendirilmesi sağlanacaktır.
6.Sulh yoluyla uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması hâlinde nispi karar ve ilam harcı yerine maktu harç alınması sağlanacaktır.
HEDEF 9.3
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin uygulamanın sürekli takibi ve etki analizi yapılacaktır.
FAALİYETLER
1.Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin düzenli etki analizleri yapılacaktır.
2.İlgili kurum ve kuruluşlar, meslek kuruluşları, akademik çevreler ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri Danışma Kurulu” oluşturulacaktır.
HEDEF 9.4
Kamunun taraf olduğu uyuşmazlıklarda sulh müessesesinin etkili uygulanması sağlanacaktır.
FAALİYETLER
1.İdare ile birey arasındaki uyuşmazlıklar ile farklı kurumlar arasındaki kamu hukuku ve özel hukuktan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, sulh müessesesine başvuru zorunlu kılınacaktır.
2.İdare bünyesindeki sulh komisyonları yeniden yapılandırılacaktır.
3.Uygulama ve içtihatların gözetilmesi suretiyle idare aleyhine sonuçlanabilecek davalardan vazgeçme, feragat ve kanun yoluna başvurulmaması hususlarındaki uygulama geliştirilecektir.
d. EK
Yeni Yargı Reformu Stratejisi Belgesi Hazırlık Sürecinde Gerçekleştirilen Faaliyetler
1.Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’nin hazırlıkları 2018 yılının Ağustos ayında başlamış olmakla birlikte çalışmaya veri teşkil eden ilk geniş kapsamlı organizasyon 10/01/2018 tarihinde Ankara’da toplanan ve iki gün süren “Adalet Şûrası” olmuştur. Ana teması “adalet ve toplum” olan ve altı oturumdan oluşan Şûra’da 28 akademisyen, medya mensubu ve uygulamacı çeşitli konularda sunum yapmıştır.
2.Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin güncellenmesi kapsamında düzenli toplantılara 10/08/2018 tarihinde başlanmıştır.
3.Çalışmalar boyunca akademik dünyanın görüşlerinin alınması amacıyla çok sayıda görüşme ve toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda birçok hukuk fakültesine ziyaret gerçekleştirilerek bazı akademisyenlerle odak grup toplantıları yapılmıştır. İstanbul, Ankara, Hacı Bayram, Çankaya, İstanbul Ticaret, İstanbul Medipol gibi birçok üniversitede toplantılar düzenlenerek görüş ve öneriler alınmıştır.
4.Bilişim sistemi üzerinden anket çalışmaları yapılmıştır. Hâkim, savcı, avukat ve yardımcı personel için sistem üzerinden yapılan çoktan seçmeli ve açık uçlu anketleri toplam 11.276 kişi doldurmuştur.
5. Tüm Bakanlıklar, Türkiye Barolar Birliği, Barolar, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye Noterler Birliği, tüm hukuk fakülteleri, YÖK ve hukuk derneklerinden yazılı olarak görüş ve öneriler alınmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlıklar, Sayıştay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Rekabet Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile sivil toplum örgütleri (sendika ve dernekler) ne yönelik dış paydaş anketleri yapılmıştır.
6.05/10/2018 tarihlerinde Avrupa Konseyi ve AİHM heyetinin ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Yargı Reformu Stratejisi ile ilgili toplantı gerçekleştirilmiştir. Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürü, Adalet ve Hukuki İşbirliği Dairesi Başkanı, AİHM Kararların İcrası Bölüm Başkanı ve AİHM Türk Divizyon Şefi ile yapılan toplantıda ülkemizde hazırlanmış olan Yargı Reformu Stratejisi Belgeleri kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler ve Yeni Yargı Reformu Stratejisi sürecindeki yol haritası ve temel amaçlar konusunda sunum gerçekleştirilerek görüş alışverişinde bulunulmuştur.
7.21/09/2018 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Çalıştay’da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanları ve savcılarının görüş ve önerileri alınmıştır.
8.27-28/09/2018 tarihlerinde İstanbul’da görev yapan Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemesi Başkanları, üyeleri ve ilk derece mahkemelerinde görev yapan hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bir araya gelinerek Yargı Reformu Stratejisi Belgesi üzerinde toplantı gerçekleştirilmiştir.
9.11-12/10/2018 tarihinde Ankara’da, Ankara ve diğer illerde görev yapan 200 hâkim ve Cumhuriyet savcısının katıldığı bir çalıştay gerçekleştirilmiştir.
10.Kalkınma Planları, Özel İhtisas Komisyon Raporları, Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu, Adalet Bakanlığı ve üniversiteler tarafından çeşitli tarihlerde yapılan bilimsel etkinliklerin yayınları, sivil toplum kuruluşlarının raporları taranarak elde edilen veriler değerlendirilmiştir.
11.AB belgeleri, ilerleme raporları, AİHM içtihatları ve diğer uluslararası belgeler incelenmiştir.
12.Türkiye Barolar Birliği ile çeşitli aşamalarda üç ayrı toplantı gerçekleştirilmiştir.
13.24/10/2018 tarihinde Ankara’da çeşitli hukuk derneklerinden yaklaşık 30 temsilcinin katıldığı bir toplantı düzenlenmiştir.
14.26/10/2018 tarihinde Anayasa Mahkemesi ile bir toplantı gerçekleştirilmiş, toplantıda özellikle bireysel başvuru yolu ve AİHS ihlalleri üzerinde görüş alışverişinde bulunulmuştur.
15.1910/2018 tarihinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığı ile bir toplantı gerçekleştirilmiştir.
16.31/10/2018 tarihinde Yargıtay Daire Başkan ve üyeleri ile Yargıtay Başkanlığı’nda bir toplantı gerçekleştirilmiştir.
17.30/102018 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı temsilcileri ile özellikle adli kolluğun ele alındığı bir toplantı gerçekleştirilmiştir.
18.01/11/2018 tarihinde TOBB, MÜSİAD, TÜSİAD başta olmak üzere iş dünyasının temsilcileri ile Ankara’da bir Çalıştay düzenlenmiştir.
19.29/11/2018 tarihinde Yüksek Yargı Organları, HSK, YÖK ve Türkiye Barolar Birliği temsilcileri, baro başkanları ve hukuk fakültesi dekanları ile hâkim ve Cumhuriyet savcılarının bir araya geldiği hukuk eğitimi ve savunma hakkı başta olmak üzere çeşitli konuların ele alındığı geniş katılımlı bir Çalıştay gerçekleştirilmiştir.
20.04/12/2018 tarihinde Adalet Bakanının davetiyle önceki Adalet Bakanları Ankara Hakimevi’nde bir araya gelmiş ve Yargı Reformu Stratejisi konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.
21.Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde yürütülecek çalışmaların koordinasyonu amacıyla oluşturulan Reform Eylem Grubunun 4’üncü ve 5’inci toplantısına Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı ile İçişleri Bakanı katılmıştır. 29/08/2018 tarihinde 4’üncüsü, 11/12/2018 tarihinde 5’incisi düzenlenen Reform Eylem Grubu toplantılarında Yargı Reformu Stratejisi Belgesi hazırlıklarına ilişkin süreç değerlendirilmiştir.
22. 09/05/2019 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında Reform Eylem Grubu toplantısı yapılmış ve bu toplantıda Yargı Reformu Stratejisi’ne ilişkin takvim belirlenmiştir.
23.26/12/2018 tarihinde Adalet Bakanının davetiyle TBMM Adalet Komisyonu üyeleri Ankara Hakimevi’nde bir araya gelmiş ve Yargı Reformu Stratejisi konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.
24.2019 yılı Ocak ayı içerisinde Ankara, İstanbul, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Samsun, Malatya illerinde vatandaşlara yönelik “Toplumsal Talep Araştırması” yapılmıştır. Söz konusu araştırma yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılmıştır.
25.08/01/2019 tarihinde Belge hazırlıkları kapsamında Danıştay Başkanlığı’nda bir toplantı gerçekleştirilmiştir.
26.15/01/2019 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında yapılan Kabine Toplantısında Yargı Reformu Strateji Belgesi taslağı arz edilmiştir.
27.19/10/2018 tarihleri arasında Strazburg’da Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yetkilileri ile Yargı Reformu Stratejisi toplantısı yapılmıştır. Toplantıda Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hedef ve ana başlıkları hakkında Avrupa Konseyi ve AİHM temsilcilerine bilgi verilmiş ve görüşler alınmıştır. Bunu takiben Taslak Belge, Avrupa Konseyi’ne gönderilmiş ve Konsey’in görüşü 12/04/2019 tarihinde yazılı olarak Adalet Bakanlığına iletilmiştir.
28.31/01/2019 tarihinde Ankara’da “Birinci Yılında Dava Şartı Arabuluculuk Sempozyumu” düzenlenmiştir.
29.2019 yılı Ocak ayı içerisinde gazeteci, yazar, akademisyen ve siyasetçilerden oluşan toplam 66 kişi bu amaçla oluşturulan heyetler tarafından ziyaret edilerek yargıya ilişkin sorunlar ve çözüm önerileri ile Belge Taslağı hakkındaki tavsiyeleri alınmıştır.
30.05/02/2019 tarihinde Adalet Bakanının davetiyle düzenlenen Yüksek Yargı Organlarının Başkanları’nın katıldığı bir toplantıda Taslak ele alınmıştır.
31.06/02/2019 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında Taslağın ele alındığı bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Bunu takiben ayrıntılı çalışmaların yapıldığı birçok toplantı düzenlenmiştir.
32.08/02/2019 tarihinde Adalet Bakanının TBB’ye ziyaretinde Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’nin hazırlıklarına ilişkin süreç konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmuştur.
33.13/02/2019 tarihinde Ankara’da geniş katılımlı “Bilirkişilik Çalıştayı” düzenlenmiştir.
34.21/02/2019 tarihinde Yargı Reformu Strateji Belgesi Taslağı AB Komisyonu ile görüşlerinin alınması için paylaşılmak üzere Dışişleri Bakanlığı’na gönderilmiştir. 04/04/2019 tarihinde Ankara’da düzenlenen toplantıda AB Komisyonu yetkililerinin Taslak hakkındaki görüşleri alınmıştır.
35.Süreç boyunca çeşitli tarihlerde HSK Genel Kurulu’na hazırlık çalışmaları konusunda bilgi verilmiştir. Bu kapsamda yapılan müzakerelerde belirtilen görüşler Belge’ye yansıtılmıştır.
36.Süreç boyunca çeşitli tarihlerde HSK Genel Kurulu’na hazırlık çalışmaları konusunda bilgi verilmiş ve Taslak arz edilmiştir. Bu müzakerelerde belirtilen görüşler Belge’ye yansıtılmıştır.
37.Hazırlık sürecinde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu ile de toplantılar yapılmıştır. Toplantılarda Taslak’ta öngörülen amaç, hedef ve faaliyetler üzerinde ayrıntılı çalışmalar yapılmıştır.
38. 06/03/2019 tarihinde Uluslararası Af Örgütü temsilcileriyle toplantı yapılmış ve Yargı Reformu Stratejisi Belgesi konusunda katılımcıların görüşleri alınmıştır.
2.DEĞERLENDİRME
a. Yasa Reformu Stratejisi Belgesi’nin omurgasını amaç ve hedefler bölümü oluşturmaktadır. Bu bağlamda amaç ve hedefleri gerçekleştirmek üzere sıralanan ve Adalet Bakanlığınca bir eylem planı hazırlanarak takip edileceği beyan edilen 256 faaliyetin iki yönü bulunmaktadır. Bunlardan biri TBMM komisyon ve Genel Kurulunda görüşme ve oylama neticesi Resmî Gazetede yayımlanacak kanun ve mevzuat yönüdür. Diğer yönü ise uygulamaya ilişkindir. Uygulama yönü yargının üç ayağından biri olan avukatları ilgilendirmektedir. Bu cümleden hareketle baro başkanlıklarını uygulama yönünden doğrudan ilgilendiren amaç-hedef-faaliyet üçlemesi aşağıya çıkarılmıştır;
(1).AMAÇ 3 (İNSAN KAYNAKLARININ NİTELİK VE NİCELİĞİNİN ARTIRILMASI)
(a).HEDEF 3.1 (Hukuk eğitiminin niteliğinin artırılması için yeni bir model oluşturulması) FAALİYET 6.Hukuk klinikleri uygulaması yaygınlaştırılacak ve öğrencilerin adli ve idari yargı birimlerinde staj yapmalarına imkân sağlanacaktır.
(b)HEDEF 3.2 (Hukuk alanındaki mesleklere giriş sisteminde yeni bir model getirilmesi) FAALİYET 1.Hukuk fakültesi mezunlarının hâkim-savcı yardımcısı, noter yardımcısı olabilmeleri ve avukatlık stajına başlayabilmeleri için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı” getirilecektir.
(2). AMAÇ 4 (PERFORMANS VE VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI)
(a).HEDEF 4.5 (Bilirkişilik sisteminin etkinliği ve verimliliğinin artırılması)
FAALİYETLER:
1.Alanında ve konusunda uzmanlaşmış kişilerin bilirkişilik sistemine dâhil edilmesi sağlanacaktır.
2. Bilirkişilik hizmetlerinin denetim ve performans sisteminin usul ve esasları ile bilirkişilerin uzmanlık alanlarına göre belirli bir sürede bakabilecekleri dosya sayısı tespit edilecektir.
3.Bilirkişilerin uyacağı rehber ilkeler ve hazırlayacakları raporların standartları belirlenecek ve uygulama birliği oluşturulacaktır.
4.Bilirkişi olarak hizmet verecek özel hukuk tüzel kişilerinin ve bu tüzel kişilik bünyesinde bilirkişi olarak çalışacakların taşıması gereken nitelikler ile faaliyet gösterecekleri temel ve alt uzmanlık alanları belirlenecektir.
(b).HEDEF 4.8 (Duruşma saatlerinin aynı ya da çok kısa aralıklarla verilmesi uygulamasına son verilmesi ve duruşmaların hâkim, savcı ve avukatların işin usulüne ve esasına yoğunlaşmasını mümkün kılacak şekilde yeniden tasarlanması)
FAALİYETLER:
2.Duruşmasız çözülebilecek uyuşmazlıklara ilişkin usuller geliştirilecektir.
3.Duruşma takvimlerinin, öngörülebilirliği mümkün kılacak şekilde hazırlanması ve uygulanması sağlanacaktır.
4.Duruşma kayıt uygulaması değiştirilecek; aşamalı olarak, bilişim sistemi üzerinden “doğrudan kayıt” uygulamasına geçilecektir.
5.Hukuk mahkemelerinde SEGBİS uygulaması yaygınlaştırılacaktır.
6.Davaların tek celsede bitirilmesi kuralına riayet edilmesinin sağlanması için çalışmalar yapılacaktır.
7.Mahkeme hâkiminin mazereti nedeniyle keşif ve duruşmalara katılamayacağının taraf avukatlarına bildirilmesi sağlanacaktır.
8.Ara kararların amaçlarına uygun olarak yerine getirilip getirilmediğinin celse arasında kontrol edilmesini zorunlu kılacak düzenlemeler yapılacaktır.
(3).AMAÇ 5 (SAVUNMA HAKKININ ETKİN KULLANIMININ SAĞLANMASI)
(a).HEDEF 5.1 (Niteliğin artırılması hedefi çerçevesinde avukatlık mesleğine giriş usulünün değiştirilmesi)
FAALİYETLER:
1.Avukatlık stajına başlamak için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı”nda başarılı olma şartı getirilecektir.
2. Avukatlık stajının süresi ve verimliliği hususlarında çalışmalar yapılacaktır.
3. Avukat stajyerlerinin staj süresince sigortalı olarak çalışabilmelerine ilişkin düzenlemeler yapılacaktır.
(b).HEDEF 5.2 (Savunmanın yargılamalara etkin katılımının sağlanması)
FAALİYETLER
1.Avukatların bilgi ve belge temin etmelerine ilişkin yasal yetkilerinin genişletilmesi sağlanacaktır.
2.Hukuki güvenliğin artırılması için bazı iş ve işlemlerin avukat aracılığıyla yapılması sağlanacaktır.
3.Bazı davalarda avukatla temsil zorunluluğu hususunun yargı kamuoyunda tartışılması sağlanacak ve bu konuda bir yaklaşım geliştirilecektir.
4.Avukatların sundukları belgelere güvenin esas olduğuna, makul gerekçeye dayanan taraf itirazı hâlinde belgenin inceleme konusu yapılacağına ilişkin düzenleme yapılacaktır.
5.Vatandaşların adalete erişim hakkının güçlendirilmesi için avukatlık hizmetleri üzerindeki vergi yükü yeniden değerlendirilecektir.
(c) HEDEF 5.3 (Yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsil eden avukatların mesleklerini daha rahat ifa edebilmelerine yönelik yeni uygulamalar geliştirilmesi)
FAALİYETLER
1.Kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik mevzuatta iyileştirme yapılacaktır.
2.Mesleklerini icra ederken avukatlara adli ve idari yargı hizmet binalarında gerekli kolaylıklar sağlanacaktır.
3.Avukatların hususi damgalı pasaport alabilmeleri gibi farklı alanlardaki hakları geliştirilecektir.
(4). AMAÇ 6 (ADALETE ERİŞİMİN KOLAYLAŞTIRILMASI VE ADALET HİZMETLERİNDEN MEMNUNİYETİN ARTIRILMASI)
(a).HEDEF 6.2 (Adalete etkili erişim için adli yardım sisteminin güçlendirilmesi)
FAALİYETLER
1.Özel hukuk alanında vatandaşların hukuki sorunları hakkında danışmanlık hizmeti alabilecekleri ofislerden oluşan bir hukuki yardım sistemi oluşturulacaktır.
2. Özel hukuk alanında adli yardıma başvuru prosedürü kolaylaştırılacak, standart bir başvuru formu oluşturulacak ve e-Devlet üzerinden başvuru imkânı getirilecektir.
3. Adli yardım hizmeti için avukatlara ödenen ücretler artırılacaktır.
4. Adli yardım hizmeti nedeniyle tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin yeni bir düzenleme yapılacaktır.
5. Arabuluculuk süreçlerindeki adli yardım hizmetleri güçlendirilecektir.
6. Adli yardım hizmeti sunan avukatların bu konuda düzenli olarak eğitim almaları sağlanacak ve bu hizmeti veren avukatlara özgü performans kriterleri geliştirilecektir.
7. Adli yardım sisteminin, kırılgan grupların ihtiyaçlarına duyarlı bir yapıya kavuşturulması sağlanacaktır.
(5). AMAÇ 9 (ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI)
(a)HEDEF 9.1 (Ceza uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırılması)
FAALİYETLER
1.Uzlaştırma öngören hükümlerin kapsamı genişletilecektir.
2.Suça sürüklenen çocuklara özgü uzlaştırma modeli geliştirilecektir.
3.Uzlaştırma bürolarının kapasiteleri artırılacaktır.
4.Uzlaşmanın önemine ilişkin toplumsal farkındalık artırılacaktır.
(b).HEDEF 9.2 (Hukuk uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırılması)
FAALİYETLER
1.Mahkemeyle bağlantılı alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri geliştirilecektir.
2.Mahkeme temelli aile arabuluculuğu uygulaması getirilecektir.
3.Tüketici uyuşmazlıkları gibi alanlarda arabulucuya başvuru dava şartı hâline getirilecektir.
4.Bazı uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculukta uzmanlaşma sağlanacaktır.
5.Tensip zaptıyla tarafların sulhe hazırlık işlemleri hakkında daha ayrıntılı bilgilendirilmesi sağlanacaktır.
6.Sulh yoluyla uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması hâlinde nispi karar ve ilam harcı yerine maktu harç alınması sağlanacaktır.
(c).HEDEF 9.3 (Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin uygulamanın sürekli takibi ve etki analizinin yapılması)
FAALİYETLER
1.Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin düzenli etki analizleri yapılacaktır.
2.İlgili kurum ve kuruluşlar, meslek kuruluşları, akademik çevreler ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri Danışma Kurulu” oluşturulacaktır.
(ç).HEDEF 9.4 (Kamunun taraf olduğu uyuşmazlıklarda sulh müessesesinin etkili uygulanmasının sağlanması)
FAALİYETLER
1.İdare ile birey arasındaki uyuşmazlıklar ile farklı kurumlar arasındaki kamu hukuku ve özel hukuktan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, sulh müessesesine başvuru zorunlu kılınacaktır.
2.İdare bünyesindeki sulh komisyonları yeniden yapılandırılacaktır.
3.Uygulama ve içtihatların gözetilmesi suretiyle idare aleyhine sonuçlanabilecek davalardan vazgeçme, feragat ve kanun yoluna başvurulmaması hususlarındaki uygulama geliştirilecektir.
b. Yukarıda belirtilen faaliyetlerin uygulamasına yönelik Ankara Barosu Başkanlığınca alınacak tedbirleri belirlemek üzere baro bünyesinde faaliyette bulunan kurullara çalıştay düzenleme görevi verilerek Temmuz ayı sonuna kadar;
(1) Faaliyetin kanunlaşmasından önce teklif edilmesi uygun görülen hususlar,
(2).Faaliyetin kanunlaşmasından sonra baro bünyesinde alınması gereken tedbir ve düzenlemeler,
(3).Faaliyete ilişkin avukatlara yönelik verilecek eğitim ihtiyacı başlıkları altında önerilerini yazılı olarak başkanlığa sunmaları konusunda talimatlandırılmalıdır.
c. Çalıştay sonuçlarının Yasa İzleme Enstitüsünce toparlanarak Ankara Barosu Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı halinde düzenlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
d. Konuya ilişkin enstitü bünyesinde eylem planı takip kurulu oluşturularak düzenli olarak Baro Başkanlığını bilgilendirmesinde fayda mütalaa edilmektedir.
Saygılarımızla arz ederiz.
Yasa İzleme Enstitüsü Önizleme Dairesi