Ülkemizde çeşitli sosyal ve ekonomik sebeplerden dolayı kaçak sigortalı istihdam etmek adeta çalışma hayatında her sektörde var olan, ancak geçmişten bu güne henüz düzeltilememiş ve engellenememiş bir durumdur. Oysa ki; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası muvacehesinde bir kişi bir işveren nezdinde, işverene bağımlı olarak fiilen çalışmaya başladığı an itibariyle sigortalılık vasfını kazanmakta olup, işe başlamadan bir gün önce SGK’ya verilecek işe giriş bildirgesiyle de bildiriminin yapılması işverenler bakımından bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesinden doğan yasal yaptırımlar ve kaçak sigortalı olarak istihdam edilen kişilerce hizmet tespiti yönündeki şikayetler neticesinde büyük tutarlı prim borçları ve idari para cezalarıyla karşılaşan işverenler sıkıntı içerisine girebilmektedir.
İstihdam eden gerçek veya tüzel kişiler, ekonomiye ve sosyal gelişime katkı sağlayan, ilerlemeye yardımcı en önemli unsurlarsan olması nedeniyle, Torba Kanun olarak bilinen 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sigortalı çalıştırmaya teşvik edilmektedir. Devletin görevleri arasında istihdamın korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve işsizliğin önlenmesi faaliyetleri bulunmaktadır ve böylesi bir kanun ile bu görev kısmen de olsa yerine getirilmektedir. Bu Kanundan faydalanarak işçi istihdam eden işverenlerin hem yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi hem de daha az prim ödemek suretiyle daha olumlu ve faydalı çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Bu kanundan kimler ne şekilde faydalanır ve kapsamı, hukuksal mahiyeti nedir sorularına kısaca vereceğim cevaplarla işçi istihdam eden esnaf, sanayici ve serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişilere faydalı olacağını umarım. Şöyle ki;
6111 sayılı Kanun’un 74. Maddesi ile 01.03.2011 ile 31/12/2015 tarihleri arasında işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, özel sektör işverenlerince işe alınan ve işyerinde fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aylık sürede sigortalı olmamaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinde sayılan ve 82. maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.
Buna göre işverenin yararlanma şartları;
1- İstihdam etmek üzere işe aldıkları kişilerin işe alınma tarihlerinden önceki altı aya ilişkin SGK’ya verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları,
2- Aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları gerekmektedir.
Teşvikten yararlanma süreleri ise;
a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan;
1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için 48 ay süreyle,
2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için 36 ay süreyle,
3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar için 24 ay süreyle,
b) 29 yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için 24 ay süreyle,
c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak 6 ay süreyle,
ç) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi bitirenler için 12 ay süreyle,
d) 18 yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde 6 ay süreyle, fondan karşılanmaktadır.
İşveren hissesine ait primlerin anılan fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 s. Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde SGK’ ya vermesi,sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı SGK prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması da gerekmektedir. Aksi halde faydalanma imkanı bulunmamaktadır.
Bu kapsamda teşvikten faydalanacak işverenlerden, SGK’ ya olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 s. Kanunun 48. Maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili diğer kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve taksitlendirilmiş olanlar, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece teşvikten faydalanabilirler, yani borçlarının olması kanundan faydalanmalarına engel teşkil etmeyecektir.
Kanunun bu maddesinden faydalanması mümkün bulunmayanlar da vardır; bunlar 5335 s. Kanun’un 30/II. fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhaleKanunu’ na ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerlerini işleten işverenlerdir. Ayrıca sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında da bu madde uygulanmayacaktır. 5510 s. Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler de bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan teşvikten faydalandırılmamaktadır.
Netice itibariyle, 6111 sayılı Kanunda öngörülen kapsamda istihdam edilen işçi başına düşen işveren prim tutarı devlet tarafından karşılanmakta bu da işçi için ödenen SGK prim maliyetinin ortalama yarı yarıya düşürülmesi gibi önemli bir fayda sağlamaktadır. Bunun yanı sıra kaçak sigortalı işçi istihdam eden işverenler için bu Kanun yine bir fırsattır, zira işverenlerin kaçak sigortalı işçi çalıştırdıkları tespit edildiğinde uygulanan idari para cezası tutarları büyük tutarlarda olduğundan yakalanma, iş kazası korkusu gibi riskler de ortadan kalkmaktadır. İşverenlerin Kanundan faydalanmaları, çalışma refah ve barışı içinde yarınlara kavuşmaları dileklerimle…
Avukat Nazlı Didem MOĞULKOÇ
Yasa İzleme Enstitüsü Genel Kurul Üyesi