Hakkımızda

Devlet; hukuk düzeninin somut hali ve bir normlar sistemidir. Bu normatif yapıyı benzerlerinden ayıran; genel, soyut ve bağlayıcı niteliğe haiz kurallar üretebilmesi ve kamu gücü ile bu normları destekleyebilmesidir. Üretilen norm/yasa, aynı zamanda hukuk düzeninin en önemli kaynağını teşkil eder.

“Yasalar” isimli çalışmasında, “Şunu herkes bilir ki, yasama, önemli bir iştir ama bir düzene oturmuş bir kent, iyi çıkarılmış yasaların yürütülmesini beceriksiz yöneticilere bırakırsa; bu iyi yasalardan daha çok yararlanmayıp, maskara olmaktan öte bunlar yüzünden yerle bir olabilir” diyen Platon, bir yandan iyi yasa yapabilmenin bir yandan da onları iyi uygulayan yöneticilerden olabilmenin önemini vurgular.

Modern devletlerde, artan nüfusa bağlı olarak, toplumsal hayatın ve sosyal ilişkilerin giderek daha rekabetçi, yoğun ve karmaşık bir şekle bürünmesi; bilim ve teknolojideki gelişmeye paralel olarak yeni kurumların ve ihtiyaç alanlarının ortaya çıkışı; bu alanlara yönelik çözüm getirme iddiası taşıyan yasama ya da yasa yapım sürecini, hukukçuların dahi takip etmesini, öğrenmesini zorlaştıracak bir otomasyon/fabrikasyon mesaiye; esasın, özün ve ruhun ikinci plana düştüğü bir teknik/seri üretim faaliyetine dönüştürmüştür. Türkiye’deki yasama süreci, bu hale tipik bir örnektir.

Meselenin bir diğer yönü, yasa yapımının; deyim yerinde ise okullu olmaktan ziyade alaylı olarak yapılan bir faaliyet şeklinde görülmesidir. Hukuk fakülteleri dahil, hiçbir akademik kuruluşta, yasa yapımının bütün evrelerini kapsayan bir müfredat, bir lisans programı bulunmamaktadır.

Türk Hukukunda, yasa yapım sürecinin esaslarına ilişkin tek yazılı kaynağın, 2006 yılında, üstelik de yasamayı değil, yürütmeyi temsil eden Başbakanlıkça çıkartılmış bir yönetmelik olduğu gözden kaçırılmaz ise; işaret edilen eksikliğin önemi daha iyi değerlendirilebilir.

1 Haziran 2011 tarihinde kurulan Ankara Barosu Yasa İzleme Enstitüsü; yukarıda ifade olunan çerçeve içinde, yasaları, henüz tasarı/teklif aşamasından itibaren izleyecek şekilde yapım sürecine müdahil olmayı; getirilen düzenlemelerin mahiyeti, taşıdığı sakıncalar, eksiklikler ve nihayet kanunlaştıktan sonraki uygulamasında karşılaşılan sorunlar ile ilgili olarak, hukuk camiasını, kamuoyunu, yasama ve yürütme organları ile yargı organlarını bilgilendirmeyi, uyarmayı, yasal boşluk bulunan ya da yeni düzenleme ihtiyacı gösteren alanlara, yasa teklifi getirmeyi amaç edinmiş, alanında ilk ve tek olma özelliği taşıyan bir kurumdur.

Yasa İzleme Enstitüsü; avukatlar ve değişik disiplinlere mensup akademisyenlerden oluşan geniş  kadrosu ve ihtisas daireleri şeklinde örgütlü yapısı ile, yasa yapım tekniğinin akademik anlayışla çalışıldığı tek kurum olma özelliğini de taşımaktadır.

Enstitü, kuruluşundan bu güne geçen çok kısa bir zaman dilimi içinde, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek mahkemeler, ilgili bakanlıklar ve hukuk fakülteleri ile ortak mesai yapma aşamasına gelmiştir.

Yapılan mesainin kalıcılığı, sözlü kültürden yazılı kültüre geçmeye bağlıdır. Böylelikle kurumsal bir hafıza ve arşiv yaratılmış olacak; birbiri peşi sıra gelecek yönetimlere, geçmiş mesaileri kıymetlendirme ve geliştirme imkanı sunulmuş olacaktır. Bu sebeple, Enstitünün mutfağı olarak tanımlanabilecek çalışma dairelerinin yazılı üretim yapabilecek seviyeye ulaşması için yoğun mesai harcanmıştır. Yapılan mesai sonuç vermiş ve Enstitü çalışma dairelerimiz yazılı üretime başlamıştır. Analiz ve raporlardan Enstitü Telif Yönergesi hükümleri uyarınca yayımlanabilir nitelikte bulunanlar Web Sitemizde yayımlanmıştır ve yayımlanmaya devam edecektir.

Necatibey Caddesinde bulunan Baro Binasının bir katı, Baro Başkanlığımız tarafından Enstitümüze tahsis edilmiş bulunmaktadır. Tahsis olunan alan, Yönetim Kurulumuz ve Çalışma Dairelerimizin üyelerince, aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Baro Başkanlığımızca tüm Enstitü üyelerimizin istifade edebileceği şekilde bir kitaplık/kütüphane oluşturulmasına yönelik projemiz kabul edilmiş ve bu kapsamda kendilerine listesi sunulan yayınların önemli bir bölümü temin edilmiştir. Kitaplığımız, Enstitü faaliyetlerimize katılan akademisyen/yazar misafirlerimizin imzaladıkları yayınlar ile daha da zenginleştirilmektedir.

Ankara Barosu Başkanlığı’nca Enstitümüze verilen görev çerçevesinde, kamu tüzel kişileri, sivil toplum örgütleri ve meslektaşlarımızın başvuruları ile ilgili raporlar düzenlenmekte ve Baromuz Başkanlığına sunulmaktadır.

Enstitümüzün sözü edilen teşkilat yapısı, çalışma alanları ile yazılı ve görsel faaliyetleri, Baromuzun linki ile web sayfası üzerinden hukuk camiasının istifadesine de sunulmuş olup sürekli güncellenmektedir.

Enstitü Yönetmeliği