Av. Ayşegül Dalkır KAHVECİ
03.05.2012 tarihinde kabul edilen Tapu kanunu ve Kadastro Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 18.05.2012 tarih ve 28296 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 6302 no’lu ilgili kanun 6 maddeden ibaret olup ilk 4 Madde gerek vatandaşlarımız gerek hukukçular açısından son derece önem taşımakta 5.ve 6 .maddeler ise yürürlük maddeleridir.
Kanunun ilk 3 Maddesi 22.12.1934 tarih ve 2644 sayılı TAPU KANUNU ‘nun 35. ve 36. Maddelerinin değiştirilmesi ile ek madde 1 ‘in eklenmesinden ibaret olup 4. Madde ise 21.06.1987 tarih ve 3402 sayılı KADASTRO KANUNU’nun 13.maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin ( c ) alt bendinin değiştirilmesi ile bahsi geçen kanun çıkarılmıştır.
Bilindiği üzere 1934 tarihli Tapu Kanununun 35. maddesinin en önemli özelliği YABANCI UYRUKLU GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLERİN TÜRKİYE’DE TAŞINMAZ EDİNMELERİ KARŞILIKLI OLMAK( MÜTEKABİLİYET) VE KANUNİ SINIRLAMALARA UYULMAK KAYDIYLA , Türkiye’de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilmeleriydi. Sınırlı ayni hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranmakta ve 29.12.2005 tarihinde 5444 SAYILI KANUNLA getirilen değişiklikle yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ÜLKE GENELİNDE edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hakların TOPLAM YÜZÖLÇÜMÜ İKİ BUÇUK HEKTARI GEÇEMEZ denilerek ancak belirtilen koşullarla yüzölçümü miktarını OTUZ HEKTARA KADAR ARTIRMAYA BAKANLAR KURULU YETKİLİ KILINMIŞTIR. Daha evvel 2003 yılında Köy Kanunu 87. Maddesinin kaldırılmasıyla da köy sınırları içinde yabancı gerçek ve tüzel kişilerin taşınmaz edinmelerinin önündeki engel de kaldırılmıştır.
KARŞILIKLILIK İLKESİNDEN ne anlaşılması gerektiği Bakanlar Kurulunun 29.05.1940 tarih ve 2/13394 sayılı kararında açıklanmış ve karara göre karşılıklılık ilkesinin varlığı için kanuni düzenlemenin yanı sıra bunun fiilen uygulanabilir olması da gerekmekteydi. Karşılıklılık ilkesinin istisnalarından biri vatansızlar için diğeri de 1951 tarihli mültecilerle ilgili uluslararası sözleşmenin 1961 de Türkiye tarafından da onaylanması üzerine mültecilerin sığındıkları ülkede üç yıl ikamet ettikten sonra muafiyetten yararlanmalarını sağlamaktaydı. Yine 29.12.2005 değişikliği ile yabancı gerçek kişilerin İL BAZINDA EDİNEBİLECEKLERİ TAŞINMAZLARIN , İLLERE VE İL YÜZÖLÇÜMÜNE GÖRE BİNDE BEŞİ GEÇMEMEK ÜZERE ORANINI TESPİTE BAKANLAR KURULU YETKİLİ KILINMIŞTIR. Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri ise ancak ÖZEL KANUN HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE ( Turizm Teşvik Kanunu, Petrol Kanunu, EndüstriBölgeleri Kanunu gibi) taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni haklar edinebilirler.
03.05.2012 tarihli ve 6302 sayılı Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanunun 1. MADDESİ İLE 35. maddesi değiştirilmiş ve 1934 yılından bu yana yabancıların Türkiye’de mal edinmesine ilişkin 78 YILDIR UYGULANAGELMEKTE olan KARŞILIKLILIK İLKESİ VE ŞARTI kaldırılmıştır. Tasarının bu madde ile ilgili genel gerekçesinde 1934 ile 2006 yılları arasında karşılıklı olmak şartı ile yabancıların 30 hektara kadar taşınmaz edinebildiği; hükümet tarafından izin verilmek şartı ile yabancı uyruklu gerçek kişilerin sınırsız taşınmaz edinim hakkı olduğu 2006 yılında yapılan değişiklik ile ülke genelinde edinebilecekleri taşınmazlar ile sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümünün iki buçuk hektara düşürüldüğü yeni değişiklik ile 1934 – 2006 yılları arasında uygulanan yabancıların taşınmaz edinimine ilişkin sınırsız taşınmaz edinim hakkı hariç paralel düzenleme getirildiği iddia edilmiştir. Fakat kanun metnine baktığımızda toplam yüzölçümü oranlarının açıkça artırıldığını görüyoruz:
MADDE 35 :” …………Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı,ÖZEL MÜLKİYETE KONU İLÇE YÜZÖLÇÜMÜNÜN YÜZDE ONUNU VE KİŞİ BAŞINA ÜLKE GENELİNDE OTUZ HEKTARI GEÇEMEZ. BAKANLAR KURULU KİŞİ BAŞINA ÜLKE GENELİNDE EDİNİLEBİLECEK MİKTARI İKİ KATINA KADAR ARTIRMAYA YETKİLİDİR……….”
Yine bu değişiklik tasarısında bahsi geçen gerekçelerden bir diğeri ise ANAYASANIN YABANCILARIN DURUMU başlıklı 16. Maddesinde temel hak ve özgürlüklerin yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabileceği MÜLKİYET HAKKI başlıklı 35. Maddesinde de herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu ve bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğinin öngörüldüğü bu nedenle YABANCU UYRUKLU GERÇEK KİŞİLERİN TAŞINMAZ EDİNİMLERİNİN ANAYASANIN ANILAN HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE YENİDEN DÜZENLENDİĞİ İFADE EDİLMİŞTİR.
03.05.2012 Tarihli 6302 sayılı kanunun 2. Maddesi ile Tapu Kanunu 36.maddesi değiştirilmiştir. Kanunun genel gerekçesinde bu madde ile ilgili olarak ULUSLARARASI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TAŞINMAZ MÜLKİYETİ VE SINIRLI AYNİ HAK EDİNMELERİNİN 2644 sayılı Tapu Kanunun 03.07.2008 tarihli ve 5782 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 36.maddenin hüküm altına alındığı ancak 5782 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar ULUSLAR ARASI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN VE UYGULAYICILARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNE YÖNELİK OLARAK BİRTAKIM DEĞİŞİKLİKLERİN YAPILMASI İHTİYACI doğduğu ve bu çerçevede düzenleme yapıldığı ifade edilmiştir.
İlgili kanun 3. Maddesi ile 2644 sayılı Tapu Kanununa EK MADDE eklendiğini ifade etmiştik. Bu ek madde 1 ile bir anlamda VERASET İLAMI ÇIKARILMASI VE MİRAS İNTİKALİNİ gerçekleştirme açısından süre belirlenmiş ve “ ÖLÜM TARİHİNDEN İTİBAREN EN GEÇ İKİ YIL İÇİNDE TAPU SİCİLİNDE MİRAS İNTİKALİNİN GERÇEKLEŞMEMESİ HALİNDE TAPU MÜDÜRLÜĞÜ, MİRASÇILIK BELGESİ DÜZENLENMESİ İÇİN YARGIYA BAŞVURABİLİR. TAPU MÜDÜRLÜĞÜ MİRASÇILIK BELGESİNE GÖRE TAPU SİCİLİ KAYITLARINI ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ŞEKLİNDE TESCİL EDEREK GÜNCELLEŞTİRİR. TAPU MÜDÜRLÜĞÜNÜN BU YETKİ KAPSAMINDAKİ BAŞVURULARI HER TÜRLÜ GİDER,VERGİ,RESİM VEYA HARÇTAN MUAFTIR “ şeklinde düzenleme getirilmiştir. Maddenin gerekçesinde ölen vatandaşlarımızın ölüm tarihinden itibaren onlarca yıl geçmesine rağmen gerekli miras intikallerinin zamanında yapılmaması nedeniyle tapu kayıtlarının doğru ve güncel tutulmadığı, devlet alacaklarının tahsilinde gecikmeler yaşandığı ve YEŞİL KART İLE DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ GİBİ UYGULAMALARDA DA SORUNLAR OLDUĞU ve bu nedenle tapu müdürlüğü görevlilerince mirasçılık belgesi düzenleme imkanı tanındığı ifade edilmiştir.
İlgili kanun 4. Maddesi ile 21.06.1987 tarihli ve 3402 sayılı KADASTRO KANUNU’NUN 13.Maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (c) alt bendi değiştirilmiştir. Anayasa mahkemesinin madde metnindeki ÖLMÜŞ ibaresini iptal etmesi ve yürürlüğünün durdurulması üzerine madde metni aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Kayıt sahibinin yirmi yıl önce gaipliğine hüküm verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.”
06.06.2012